Examples of using "Céus" in a sentence and their turkish translations:
Tanrım!
Kırlangıçlar gökyüzünde uçuyor.
Birçok yıldız gökyüzünde parlıyor.
Gökyüzü açık olmayacak.
Aniden gökler açıldı.
Bir gökdelendeki asansörler hayati sistemlerdir.
- Başlangıçta Tanrı göğü ve yeri yarattı.
- Başlangıçta Tanrı gökleri ve yeri yarattı.
- Yahya, cennet krallığının yakında olduğunu söyledi.
- Yahya göklerin egemenliğinin yakında olduğunu söyledi.
Onun altında olmadığımız için uğurlu yıldızlarınıza şükredin.
Elini havaya kaldır.
Göklere sihir hâkimdir. Güneş'in saçtığı elektronlar Dünya'yı bombardımana tutar.
Bu bina New York taki gökdelenlerle karşılaştırıldığında küçük.
- Allah önce yeri ve göğü yarattı.
- Başlangıçta Tanrı göğü ve yeri yarattı.
- Başlangıçta Tanrı gökleri ve yeri yarattı.
İbrahim, evindeki en yaşlı ve her şeyden sorumlu uşağına, "Elini uyluğumun altına koy" dedi, "Yerin göğün Tanrısı Rabbin adıyla ant içmeni istiyorum. Aralarında yaşadığım Kenanlılardan oğluma kız almayacaksın. Oğlum İshaka kız almak için benim ülkeme, akrabalarımın yanına gideceksin."