Translation of "Céus" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Céus" in a sentence and their turkish translations:

Céus!

Tanrım!

Andorinhas estão voando nos céus.

Kırlangıçlar gökyüzünde uçuyor.

Muitas estrelas brilham nos céus.

Birçok yıldız gökyüzünde parlıyor.

Os céus não estarão límpidos.

Gökyüzü açık olmayacak.

De repente, os céus se abriram.

Aniden gökler açıldı.

Os elevadores em arranha céus são sistemas vitais.

Bir gökdelendeki asansörler hayati sistemlerdir.

No princípio Deus criou os céus e a terra.

- Başlangıçta Tanrı göğü ve yeri yarattı.
- Başlangıçta Tanrı gökleri ve yeri yarattı.

João disse que o reino dos céus se aproxima.

- Yahya, cennet krallığının yakında olduğunu söyledi.
- Yahya göklerin egemenliğinin yakında olduğunu söyledi.

Temos de agradecer aos céus por não estarmos por baixo.

Onun altında olmadığımız için uğurlu yıldızlarınıza şükredin.

- Levante suas mãos aos céus.
- Levante suas mãos para o céu.

Elini havaya kaldır.

Nos céus... há magia. Partículas elétricas provenientes do Sol atingem a Terra.

Göklere sihir hâkimdir. Güneş'in saçtığı elektronlar Dünya'yı bombardımana tutar.

Os prédios são pequenos em comparação com os arranha-céus de Nova York.

Bu bina New York taki gökdelenlerle karşılaştırıldığında küçük.

- No princípio Deus criou os céus e a terra.
- No princípio Deus criou o céu e a terra.

- Allah önce yeri ve göğü yarattı.
- Başlangıçta Tanrı göğü ve yeri yarattı.
- Başlangıçta Tanrı gökleri ve yeri yarattı.

Abraão disse ao mais antigo dos criados da casa, administrador de todos os seus bens: Põe tua mão debaixo de minha coxa e jura-me pelo Senhor, Deus dos céus e da terra, que não escolherás para meu filho uma mulher entre as filhas dos cananeus, no meio dos quais estou vivendo. Em vez disso, irás à minha terra, à minha parentela, e escolherás uma mulher para meu filho Isaac.

İbrahim, evindeki en yaşlı ve her şeyden sorumlu uşağına, "Elini uyluğumun altına koy" dedi, "Yerin göğün Tanrısı Rabbin adıyla ant içmeni istiyorum. Aralarında yaşadığım Kenanlılardan oğluma kız almayacaksın. Oğlum İshaka kız almak için benim ülkeme, akrabalarımın yanına gideceksin."