Translation of "Terra" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "Terra" in a sentence and their turkish translations:

Ame a terra.

Dünyayı sev.

A Terra gira.

Dünya dönüyor.

Que terra estranha!

Ne garip bir dünya!

Agora o pedaço de terra na terra estava inteiro

şimdi dünya üzerindeki kara parçası bütündü

- Vivemos no planeta Terra.
- Nós vivemos no planeta Terra.

Biz dünya gezegeninde yaşıyoruz.

A terra ocupa a menor porção da superfície da terra.

Ülke dünya yüzeyinin küçük bir bölümünü kaplar.

Baleias disparam em terra

balinalar karaya vuruyor

A Terra é redonda.

Dünya yuvarlak.

A Terra é plana.

Dünya düzdür.

Eles cultivaram a terra.

Onlar toprağı işlediler.

- A Lua gira em volta da Terra.
- A lua circunda a terra.

Ay, dünyanın etrafında döner.

- Não caminhe na terra de outras pessoas.
- Não pise em terra alheia.

Yabancıların arazisinde yürüme.

- A Terra gira ao redor do Sol.
- A Terra gira em torno do Sol.
- A terra gravita ao redor do sol.
- A Terra gira à volta do Sol.

Dünya Güneş'in etrafında döner.

Muito mais embaixo da terra

Daha birçoğu toprağın altında

Na água e em terra.

Hem suda hem de karada.

Eu vi terra à distância.

Uzakta arazi gördüm.

Vivemos todos no planeta Terra.

Biz hepimiz Dünya gezegeninde yaşıyoruz.

A lua circunda a terra.

Ay, Dünya'nın etrafında döner.

Sou um cidadão da Terra.

Ben bir dünya vatandaşıyım.

Na Terra há sete continentes.

Yeryüzünde yedi kıta vardır.

Muitos satélites orbitam a Terra.

Birçok uydular dünyanın yörüngesinde döner.

A Terra é um planeta.

Dünya bir gezegendir.

Todos vivemos no planeta Terra.

Hepimiz Dünya gezegeninde yaşıyoruz.

A Lua orbita a Terra.

Ay, Dünya'nın etrafında döner.

De quem é essa terra?

Bu kimin arazisi?

A Terra orbita o Sol.

Dünya güneşin yörüngesinde döner.

A Terra é pequena demais.

Dünya çok küçük.

- A terra ri — a prova está nas flores.
- A terra ri nas flores.

Dünya çiçekler içinde güler.

- Isso é a melhor coisa na terra.
- Essa é a melhor coisa na terra.

Bu, Dünyadaki en iyi şeydir.

... das noites mais mágicas da Terra.

...Dünya'nın en büyülü gecelerine sahne oluyor. DÜNYA'DA GECE

Em todos os habitates da Terra,

Dünya'nın tüm habitatlarında...

Em todos os locais da Terra...

Dünya'nın neresinde olursa olsun...

Eu enfatizo novamente em nossa terra

tekrar vurguluyorum bizim topraklarımızda

Ele é o dono desta terra.

O, bu arazinin sahibidir.

Eles chamam este planeta de "Terra".

- Bu gezegene 'Dünya' diyorlar.
- Bu gezegene 'Dünya' derler.

Eles abandonaram a sua terra natal.

Onlar vatanlarını terk ettiler.

O que faz a Terra girar?

- Dünya'yı döndüren nedir?
- Dünya'nın dönmesine ne neden olur?

Os dinossauros outrora dominaram a Terra.

Dinozorlar bir zamanlar dünyayı yönetti.

A Terra é o planeta azul.

Dünya, mavi gezegendir.

Esta terra é de minha propriedade.

Bu arazi benim mülkiyetimdir.

A Terra é um belo planeta.

Dünya güzel bir gezegendir.

E nas planícies mais expostas da Terra...

Dünya'nın en açık düzlüklerinde de...

Todos os raios nocivos virão à terra

bütün zararlı ışınlar yeryüzüne gelecek

A poluição está prejudicando a nossa terra.

Kirlilik dünyamıza zarar veriyor.

A Terra gira em torno do Sol.

Dünya güneşin etrafında döner.

É verdade que a Terra é redonda.

Dünyanın yuvarlak olduğu doğrudur.

Meus antepassados foram os pioneiros desta terra.

Benim atalarım bu memleketin öncüleriydi.

Acreditava-se que a Terra era plana.

Dünyanın düz olduğuna inanılıyordu.

Deus criou o céu e a terra.

Allah göğü ve yeri yarattı.

Ele acreditava que a Terra era redonda.

O, Dünyanın yuvarlak olduğuna inanıyordu.

Todos os homens desta terra são mortais.

Bu dünyadaki insanların hepsi ölümlüdür.

A Terra, Marte e Júpiter são planetas.

Dünya, Mars ve Jüpiter gezegendir.

Essa terra é ideal para a colheita.

Bu toprak tarım için ideal.

Eles acreditavam que a Terra era plana.

Dünyanın düz olduğuna inanıyorlardı.

Sobre a Terra falam-se muitas línguas.

Dünya üzerinde birçok dil konuşulur.

Ele foi para a Itália por terra.

O, kara yolu ile İtalya'ya gitti.

A Espanha é a terra dos castelos.

İspanya kaleler ülkesidir.

Nós somos humanos e somos da Terra.

Biz insanız ve dünyalıyız.

A terra está sendo atacada por alienígenas.

Dünya yabancı işgalciler tarafından saldırı altında.

A Terra não é uma esfera perfeita.

Dünya mükemmel bir küre değildir.

A Terra é como um grande ímã.

Dünya büyük bir mıknatıs gibidir.

Estritamente falando, a Terra não é redonda.

Açıkçası dünya yuvarlak değil.

Laika orbitou a Terra durante sete dias.

Laika yedi günde Dünyanın etrafında tur attı.

A Terra gira à volta do Sol.

Dünya güneşin etrafında döner.

Os astronautas retornaram à Terra em segurança.

Astronotlar sağ salim Dünya'ya döndü.

- Vênus e Terra são quase do mesmo tamanho.
- Vênus e a Terra são quase do mesmo tamanho.

Venüs ve dünya hemen hemen aynı boyutta.

- Aprendemos que a Terra gira ao redor do Sol.
- Aprendemos que a Terra gira em torno do Sol.

Dünya'nın güneş'in etrafında döndüğünü öğrendik.

- No princípio Deus criou os céus e a terra.
- No princípio Deus criou o céu e a terra.

- Allah önce yeri ve göğü yarattı.
- Başlangıçta Tanrı göğü ve yeri yarattı.
- Başlangıçta Tanrı gökleri ve yeri yarattı.

Esta zona é conhecida como Terra dos Dragões

Bu bölge, Ejderhalar Diyarı olarak bilinir

Durante uma noite na Terra? Legendas: Georgina Torres

...Dünya'nın bir gecesinde. Alt yazı çevirmeni: Yurdakul Gündoğdu

Bem-vindos à noite mais surpreendente da Terra.

Dünya'nın en sürprizlerle dolu gecesine hoş geldiniz. DÜNYA'DA GECE

É a maior densidade de leopardos da Terra.

Dünya'nın başka yerinde bu kadar yoğun pars nüfusu yok.

Começamos a mover a terra entre as plantas,

Bitkilerin arasındaki toprağı kaldırın.

Göbeklitepe yahu está em nossa terra, em Şanlıurfa

Göbeklitepe yahu bizim toprağımızda, Şanlıurfa'da

O que recebemos de nossa terra deve ser

Bizim topraklarımızdan çıkan bizim olması gereken

Aqui está o tesouro extraído de nossa terra

İşte bizim topraklarımızdan çıkarılan hazine

Há uma palavra ou a terra se foi

Hani bir söz vardır ya toprak oldu gitti diye

Mas eles afirmam que a terra é plana

fakat dünya'nın düz olduğunu iddaa ediyorlar

A terra é cercada por massa de geleiras

dünya'nın etrafı buzul kütle ile çevrili

Um pedaço do cometa dirigido para a terra

kuyruklu yıldızdan kopan bir parça dünyaya yöneldi

O ar explodiu antes de atingir a terra

dünyada yeryüzüne çarpmadan önce hava infilak etti

Eles sabem a importância de proteger a terra.

Dünyayı korumanın önemini biliyorlar.

Foi-me negado o acesso à terra dele.

Onun arazisine girişim reddedildi.

Ele herdou alguns alqueires de terra do avô.

Dedesinden birkaç hektar arazi miras aldı.

Vista do espaço, a Terra parece relativamente pequena.

Uzaydan bakıldığında, dünya nispeten küçük görünüyor.

Eu fui o homem mais feliz na terra.

Ben dünyada en mutlu insandım.

A terra gira ao redor de seu eixo.

Dünya, kendi ekseni etrafında döner.

Nosso planeta, a Terra, está sempre em movimento.

Gezegenimiz, Dünya, her zaman hareket halindedir.

O equador divide a Terra em dois hemisférios.

Ekvator, Dünya'yı iki yarım küreye böler.

Quanto dura o movimento de rotação da Terra?

Dünyanın bir dönüşü ne kadar sürer?

A Terra tem a forma de uma laranja.

Dünya portakal şeklindedir.

Qual é maior, o sol ou a Terra?

Hangisi daha büyük, Güneş mi yoksa Dünya mı?

A Lua da Terra é um satélite natural.

Dünyanın ayı doğal bir uydudur.

Onde fica o ponto mais alto da Terra?

Dünyadaki en yüksek nokta neresi?