Examples of using "João" in a sentence and their turkish translations:
John mutsuz öldü.
John kitaplar satardı.
John bana küfretti.
O John'un elması.
John bir veterinerdir.
John çeki damgaladı.
John bir pazarcıdır.
John havaalanında.
John gitar çalamazdı.
John sana doğruyu söyledi.
John tüberkülozdan öldü.
Tom ve John kardeştir.
John bir hafta önce geldi.
John golf ile ilgileniyor.
John ve Mary birbirini seviyordu.
John gelir gelmez gidelim.
Tom Mary'yi John'a tanıttı.
Tom cezaevinde John'la tanıştı.
John, "Hey çocuklar, hadi bir mola verelim." dedi.
John bir kızı çocuğu vardır.
Tom ve John iyi arkadaştır.
Sue ve John evlenmeye karar verdiler.
John delirdi.
Tom ve Mary John'u beklemedi.
Tom ve John arasında oturdum.
Tom John'a çok benziyor.
Tom, Meryem ve John'un tartıştığını duydu.
Senin João ile tanışmanı istiyorum.
Tom Mary'nin John'a yardım etmesini istedi.
John'un bir Tin Lizzie'si var.
Tom ve Mary, John'u arıyorlar.
Hem Tom hem de John görme engelli.
Tom Mary'nin John'ı tanıdığını biliyordu.
Tom ve Mary John'a oy verdi.
John okula gidiyor.
Yahya, Yahudiye çölü'nde vaaz verdi.
João ve Maria geçen hafta ayrıldı.
John benim en iyi arkadaşımdır.
John, evin dışındaki bir başka kişidir.
Tom biraz John'a benziyor.
Tom ve Mary, John'la konuşuyorlar.
Tom Mary'nin John'u tehdit ettiğini biliyordu.
Tom Mary'nin John'la konuşmasını istedi.
Tom ve Mary, John'un çocuklarıdır.
Tom John'un pijamalarını giyiyordu.
Tom ve Mary, John'a çok kızgınlar.
Tom Mary'nin John'la olduğunu biliyordu.
Tom John'un onun erkek kardeşi olduğuna inandı.
John gitar çaldı ve arkadaşları şarkı söyledi.
John gözleri açık uyur.
John ayağını frene koydu ve biz aniden durduk.
Londra'dayken Mary ve John'la karşılaştım.
John yeni evi ile çok gurur duyuyor.
Sen John'mısın?
John o ödülü alacak ilk kişiydi.
Tom ve Mary John'dan korkmuyor.
- Juan Maria'nın kendi kız kardeşi olduğunu bilmiyor.
- Juan, Maria'nın kendi kızı olduğunu bilmiyor.
Tom Mary'nin John'la konuşmasını istemedi.
Tom John'un eski eşine aşık.
John bir hastanede doğdu ve bir hastanede öldü.
Tom oğluna John adını verdi.
John doğduğu yatakta öldü.
Tom Mary'ye John'un bir fotoğrafını gösterdi.
Tom'un babasının adı John'dur.
Tom'un ebeveynleri John ve Mary'dir.
Tom'un John adında bir ağabeyi var.
Benim adım John.
Birçoğu Ürdün nehri'nde Yahya tarafından vaftiz edildi.
İsa, Ürdün nehri'nde Yahya tarafından vaftiz edildi.
John ekmek almak için fırına gitti ama orada hiç ekmek yoktu. John aç ve ekmeksiz olarak evine döndü.
İsa'ya karşı simetrik oturan kişi Aziz John
John yanak plastik cerrahi geçirecek.
Tom ve Mary üçüncü oğullarına John adını verdiler.
Tom Mary ve John hakkındaki gerçeği asla öğrenmedi.
Tom ve Mary, John'dan yaşça daha büyükler.
Tom John'un bir polis muhbiri olduğunu öğrendi.
John, arkadaşları ile pul ticareti yapmayı seviyor.
John, her zamankinden çok erken kalktı.
Tom, Mary'nin John'un yeni arabasını sürdüğünü gördü.
- Yahya, cennet krallığının yakında olduğunu söyledi.
- Yahya göklerin egemenliğinin yakında olduğunu söyledi.
Yahya'nın yiyecekleri çekirge ve vahşi baldı.
Tom John'a Mary'nin soyadını sordu.
Tom ve Mary John'un kedisiyle oynuyor.
Tom, Mary ve John hepsi oradaydı.
Tom, Mary'nin John'a davranma tarzından hoşlanmıyor.
Tom John'un niçin hastanede olduğunu Mary'nin bildiğini sanıyordu.
Tom, Mary'nin John ile Fransızca okuduğunu bilmiyordu.
Birçok Ferisi ve Sadduki, Vaftizci Yahya'nın vaftizine geldi.
İsa, Yahya tarafından vaftiz edilmek için Ürdün'e geldi.
Tom, John ve Mary'yi bir randevuda görmekten şaşırdı.
Tom bana John'u hatırlatıyor.
Tom Mary'nin John'a bir doğum günü hediyesi almasını istedi.
John ile konuşan bu kız Susan'dır.
Joao sirkten kaçan hayvanlardan biri tarafından ısırıldı.
John doğduğu yerde ölmek istediğini söylüyor.
John onun cesetini yaktırdı ve külleri denize attı.