Translation of "Estrelas" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Estrelas" in a sentence and their turkish translations:

- Olhe as estrelas.
- Olhem as estrelas.
- Olha as estrelas.
- Olhai as estrelas.

- Yıldızlara bak.
- Yıldızlara bakın.
- Yıldızlara bakınız.

Há cinquenta estrelas.

Elli tane yıldız var.

As estrelas apareceram.

Yıldızlar çıktı.

Siga as estrelas.

Yıldızları izle.

Quem contará as estrelas?

Yıldızları kim sayacak?

As estrelas são bonitas.

Yıldızlar güzel.

Eu fiz 5 estrelas. Eu fiz 6 estrelas, você poderia fazer isso?

ben 5 yıldız yaptım. 6 yıldızı yaptım ben sen yapabildin mi

- Podem-se ver estrelas à noite.
- Estrelas podem ser vistas à noite.

Yıldız geceleyin görülebilir.

- Esse é um livro sobre estrelas.
- Este é um livro sobre estrelas.

Bu yıldızlar hakkında bir kitaptır.

Estávamos tentando fazer 6 estrelas

6 yıldız yapmaya çalışıyorduk

Seus olhos me lembram estrelas.

- Gözlerin bana yıldızları hatırlatıyor.
- Gözleriniz bana yıldızları hatırlatıyor.

Haviam inúmeras estrelas no céu.

Gökte sayısız yıldız vardı.

Há incontáveis estrelas no universo.

Evrende sayısız yıldızlar var.

Ele olhou para as estrelas.

O, yıldızlara baktı.

Este livro é sobre estrelas.

Bu kitap yıldızlar hakkında.

Tom olhou para as estrelas.

Tom yıldızlara baktı.

As estrelas brilhavam no céu.

Yıldızlar gökyüzünde parladı.

Muitas estrelas brilham nos céus.

Birçok yıldız gökyüzünde parlıyor.

Inúmeras estrelas cintilavam no céu.

Gökyüzünde çok sayıda yıldız parlıyordu.

Esse planeta orbita duas estrelas.

Bu gezegen iki yıldızı yörüngesine alır.

As estrelas brilham no céu.

Yıldızlar gökyüzünde parıldıyorlar.

As estrelas são muito bonitas.

Yıldızlar çok güzel!

- Esta noite podemos ver muitas estrelas.
- Podem-se ver muitas estrelas esta noite.

Bu gece çok sayıda yıldız görebiliriz.

- Ficamos num hotel três estrelas.
- A gente ficou em um hotel três estrelas.

Üç yıldızlı bir otelde kaldık.

As estrelas estão brilhando no céu.

Gökyüzünde yıldızlar parlıyor.

Há bilhões de estrelas no céu.

Gökyüzünde milyarlarca yıldız var.

Milhares de estrelas brilhavam no céu.

Gökyüzünde binlerce yıldız parlıyor.

Há milhões de estrelas no Universo.

Evrende milyonlarca yıldız var.

Vamos lá fora observar as estrelas.

Dışarı çıkalım ve yıldızlara bakalım.

O céu estava cheio de estrelas.

Gökyüzü yıldızlarla doluydu.

A bandeira americana tem cinquenta estrelas.

Amerikan bayrağının elli tane yıldızı vardır.

Este é um livro sobre estrelas.

Bu yıldızlar hakkında bir kitaptır.

- Celebramos o Festival das Estrelas em julho.
- Nós celebramos o Festival das Estrelas em julho.

Biz temmuz ayında Yıldız Festivalini kutluyoruz.

- A astronomia trata de estrelas e planetas.
- A astronomia lida com as estrelas e os planetas.

Astronomi yıldızlar ve gezegenler ile ilgilenir.

- Você pode ver as estrelas com um telescópio.
- Vocês podem ver as estrelas usando um telescópio.

Bir teleskop kullanarak yıldızları görebilirsiniz.

Podemos ver milhares de estrelas no céu.

Gökyüzünde binlerce yıldız görebiliriz.

Havia muitas estrelas a vista no céu.

Gökyüzünde görülebilecek birçok yıldız vardı.

Podem-se ver várias estrelas no céu.

Gökyüzünde bir sürü yıldız görebilirsin.

As estrelas parecem pequenas mas são grandes.

Yıldızlar küçük gibi görünür ama büyükler.

Podem-se ver muitas estrelas esta noite.

Bu gece çok sayıda yıldız görebiliriz.

Eu vejo a lua e as estrelas.

Ay ve yıldızları görüyorum.

De mãos dadas, eles contemplavam as estrelas.

Birbirlerinin ellerini tuttular ve yıldızlara baktılar.

Estrelas podem ser vistas claramente nessa área.

Yıldızlar, bu bölgede açık bir şekilde görülebilir.

A astronomia trata de estrelas e planetas.

Astronomi yıldızlar ve gezegenler ile ilgilenir.

Ele não apareceu nas estrelas nas fotos tiradas

Çekilen fotoğraflarda yıldızlarda görünmüyordu

Há outra pessoa cujas estrelas não se reconciliam

Yıldızlarının bir türlü barışmadığı bir kişi daha var

As estrelas brilhando no céu noturno pareciam joias.

Gece gökyüzünde parlayan yıldızlar mücevher gibi görünüyorlardı.

Há muitas estrelas maiores que o nosso Sol.

Güneşimizden daha büyük bir sürü yıldız var.

O número de estrelas no céu é infinito.

Gökyüzündeki yıldızların sayısı sonsuzdur.

O céu está limpo e cheio de estrelas.

Gökyüzü açık ve yıldızlarla dolu.

- Há muitas estrelas maiores que o nosso Sol.
- Há muitas estrelas que são maiores do que o nosso sol.

Güneşimizden büyük bir sürü yıldız var.

No verão nós conseguimos ver muitas estrelas à noite.

Yaz geceleri gökyüzünde birçok yıldız görebiliriz.

Não posso ver as estrelas porque há muitas nuvens.

Yıldızları göremiyorum. Hava bulutlu.

Com este telescópio estrelas e sonhos podem ser vistos.

Bu teleskopla yıldızlar ve rüyalar görülebilir.

Você já se perguntou quantas estrelas há no céu?

Sen hiç gökyüzünde kaç tane yıldız olduğunu düşündün mü?

Várias estrelas estão em processo de formação naquela galáxia.

Pek çok yıldız galaksiyi oluşturur.

- O céu está estrelado.
- O céu está cheio de estrelas.

Gökyüzü yıldızlarla dolu.

- O céu estava cheio de estrelas.
- O céu estava estrelado.

Gökyüzü tamamen yıldızlarla doluydu.

Há mais estrelas no céu do que eu possa contar.

Gökyüzünde benim sayabileceğimden daha fazla yıldız var.

Sirius é uma das 27 estrelas na bandeira do Brasil.

Sirius, Brezilya bayrağındaki 27 yıldızdan biridir.

Há diversas estrelas que são maiores que o nosso sol.

Güneşimizden daha büyük bir sürü yıldız var.

... das estrelas e constelações brilhantes... ... para encontrar o caminho com precisão.

Parlak yıldızlar ile takımyıldızlarının. Böylece nokta atışıyla yerini bulur.

Aqui há um hotel três estrelas; custa trezentos dólares por noite.

Burası üç yıldızlı bir otel; gecesi üç yüz dolardır.

Mas aqui, parentes afastados e estranhos bebem água e banham-se sob as estrelas.

Fakat burada, uzak akrabalarla birbirine tamamen yabancı olanlar yıldızların altında su içip yıkanıyor.

Ao longo dos séculos a humanidade tem monitorado o sol, as estrelas, e o universo.

İnsanlık yüzyıllar boyunca yıldızlar, güneş ve evreni izledi.

Com as luzes da cidade a ofuscar o céu noturno, os animais já não conseguem orientar-se pelas estrelas.

Şehir ışıkları gece gökyüzünü aydınlığa boğduğundan hayvanlar, yıldızlara bakarak yol bulamaz oluyor.

Durante o dia, nós vemos o sol claro, e à noite nós vemos a lua pálida e as estrelas belas.

Gündüzleri açık bir güneş görürüz, ve geceleri solgun bir ay ve güzel yıldızları görürüz.

Yuriko, uma estudante de pós-graduação em biologia marinha, adormeceu em um aquário e acordou coberta de polvos e estrelas marinhas.

Yuriko deniz biyolojisinden mezun bir öğrenci, bir balık tankının içinde uykuya daldı ve ahtapotlar ve deniz yıldızları ile kaplı olarak uyandı.