Examples of using "Sessenta" in a sentence and their turkish translations:
Altmış yaşında emekli oldum.
O altmışın üzerinde olmalı.
Altmış yeni müze açıldı.
Bir dakikada altmış saniye vardır.
Bir dakikada altmış saniye var.
Tom altmış yaşında emekli oldu.
Bir saatte altmış dakika vardır.
O, altmış yaşlarında.
- İnsanların çoğu altmış yaşında emekli olur.
- Çoğu insan altmış yaşında emekli olur.
Bir dakikada altmış saniye vardır.
O altmış yaşında emekli oldu.
Bir dakika altmış saniyeden oluşur.
Bir günde 60 kilometre yürümek zordur.
Tom 65 yaşında öldü.
O yarın altmış beş yaşına girecek.
Altmış yaşlarında bir adam.
Bu araba saatte 60 km. gidiyor.
Altmış yaşımdayken emekli olmayı planlıyorum.
On, yirmi, otuz, kırk, elli, altmış, yetmiş, seksen, doksan, yüz.
Altmış yaşındaki ev sahibim niye bir trambolin aldı?
Okulumuz kurulduğundan beri zaten altmış yıl oldu.
Yetişkin Amerikalıların yüzde altmış dokuzu fazla kiloludur.
Astronomlar, Satürn'ün yörüngesinde altmış iki tane uydu gözlemlediler.
Rio de Janeiro bin beş yüz altmış beşte kuruldu.
60'lı yaşlar hakkında bilgi edinmek isterseniz The Beatles'ın müziğini çalın.
Lincoln 1865 yılında öldü.
Tom'un atışı hedefi iki fitle ıskaladı.