Examples of using "águas" in a sentence and their turkish translations:
Durgun sular derin akar.
...ve yüzey sularını aydınlatıyor.
Tehlikeli sularda dolaşıyor.
Aşırı sığ bir suda.
Denizanasına dikkat edin.
Tom aptalca sığ suya daldı.
Büyük bir gemi derin sulara ihtiyaç duyar.
...bu karanlık suların daha da derinlerine iniyoruz.
Tom kendini denizanası araştırmasına adıyor.
Balıkçılar derin sulara ağ atmakta.
...dehşet verici bir yere dönüşebilir. Derinlerde nelerin yattığından korkan çoktur.
Gece ne kadar karanlık olursa... ...bu sular insanı o kadar hayrete düşürüyor.
Döllenmiş yumurtalarını sığ sulara getiriyorlar ki...
Endonezya'nın Lembeh Boğazı'ndan geçen gelgit suları
Kızgın sular tarafından çalkalanan küçük tekne, dalgalar içinde görünüp kayboluyordu.
Gelgit, döllenmiş yumurtaları resifteki aç karınlardan uzağa savuruyor. Onları derin sulara yolluyor.