Examples of using "Zaprosić" in a sentence and their turkish translations:
Başka insanları davet edebilirsin.
Açılış törenine çok misafir davet etmeyi planlıyorum.
Sen onu davet etmeliydin ama etmedin.
Tom da pikniğe gitmek istiyor, onu davet etmeliyiz.
Bana yemek ısmarlamakta ısrar edebileceği aklımın ucundan dahi geçmezdi.
Tom istememesine rağmen, Mary'yi partisine davet etmeyecek kadar çok kibardı.
Benimle çıkmak isteyeceğinizin pek olası olmadığını biliyorum fakat hâlâ en azından bir kez sormalıyım.