Examples of using "Wspólnego" in a sentence and their turkish translations:
- Onların pek çok ortak yanı var.
- Birçok ortak noktaları var.
Ortak bir arkadaşımız var.
Onunla çok ortak yönüm var.
çok ortak yanları yokmuş gibi görünüyorlar.
Onunla ilgili yapacak bir şeyi var.
Ortak yönlerimiz var, Tom ve ben.
Peki bu konunun minimalizmle ne alakası var?
Bizim ortak bir şeyimiz yok.
Eller işe karışmıyor.
Gerçek hayatla ilgisi yok.
Bu şakanın seninle bir alakası yok.
fakat bunun, bu insanların yaptıkları eserlerle ne ilgisi var?
Tom ikinizin çok ortak şeyi olduğunu söylüyor.
Peki, bu pazarların koronavirüs salgını ile ne alakası var…
O skandala asla karışmadım.