Examples of using "Jakby" in a sentence and their turkish translations:
Sanki her şeyi biliyormuş gibi konuşuyor.
Bir hayalet görmüş gibi görünüyordu.
Altı yaşında bir çocukmuş gibi ağladı.
O hastaymış gibi görünüyor.
Yolunu kaybetmiş gibi görünüyordu.
Sanki bir hayalet görmüş gibi görünüyordu.
Sanki o bir kral gibi davranıyor.
Tom kıskançmış gibi görünüyordu.
Tom bir şey saklıyor gibi görünüyor.
Onlar seni öldürmek istiyorlar gibi görünüyordu.
Ellerini, sanki bir parça yemek yiyormuş gibi kaldırıyor
Sanki yedek parçalardan oluşturulmuş gibidir.
çok ortak yanları yokmuş gibi görünüyorlar.
Şu çocuk ağlayacakmış gibi görünüyor.
O çocuk sanki bir yetişkin gibi konuşuyor.
O uzun zamandır hastaymış gibi görünüyordu.
O sanki hasta olacak gibi görünüyor.
Sanki sırrı biliyormuş gibi konuşur.
Onlar sanki müzikten büyülenmiş gibi sessiz oturdular.
İngilizceyi sanki bir Amerikalıymış gibi konuşur.
Tom ağlamaya başlayabilir gibi görünüyor.
Tom kötü bir gün geçiriyor gibi görünüyor.
Tom sanki zaten gerçeği biliyormuş gibi konuştu.
Tom eğleniyor gibi görünüyor.
Tom başı ağrıyor gibi görünüyor.
- Tom bütün gece yatmamış gibi görünüyordu.
- Tom bütün gece ayaktaymış gibi görünüyordu.
dalgalar tekneyi tüm gücüyle sallıyordu.
Çok sevindiriciydi. "İşte orada." dedik.
Bazen sanki patronummuş gibi davranır.
Tom ihtiyacı olan her şeye sahip gibi görünüyordu.
Gerçekten de yurt dışında eğitim görmüş gibi konuşuyor.
Tom bir kamyon tarafından çarpılmış gibi hissetti.
Tom bunu yapmak için isteksiz görünüyor.
Âdeta kemiğime kaynar su zerk ediliyordu.
Bunlar ninja gibi görünen uzaylı yengeçler.
Tom yatmaya hazırlanıyor gibi görünüyordu.
O, sanki onun hakkında bir şey bilmiyormuş gibi davrandı.
Köpek ne söylediğimi anlamış gibi havladı.
Sanki yağmur yağacak gibi görünüyor.
İlk kez dün karşılaştık gibi geliyor.
Tom sanki Mary'yi tanımıyormuş gibi davrandı.
Elinizin bir mengeneye sıkışıp ardından yanması gibi.
Bir nevi düşüyor gibiydi, tam bir usta, ortamına tamamen alışık.
Sanki bir Amerikalıymış gibi konuşur.
Tom gerçekten burada olmak istermiş gibi davranmadı.
Tom, Mary'nin çok eğleniyormuş gibi gözükmediğini fark etti.
Tom bir yerli gibi Fransızca konuşur.
Mary her zaman herkesten daha iyiymiş gibi davranıyor.
Burada olduğunu sanıyordum ama buraya gelince de daha uzakta gibi görünüyor.
Tom ve Mary arkadaştan daha ileriler.
Üniversite günlerine dönüp baktığımda,sanki bir asır önceymiş gibi görünüyorlar.
- Her an aşırı yağmur başlayacak gibi görünüyor. Şemsiye alsan iyi olur.
- Her an yağmaya başlayacak gibi. En iyisi şemsiye almak.