Examples of using "Wolność" in a sentence and their turkish translations:
Lincoln kölelere özgürlük verdi.
Matematiğin temeli özgürlüktür.
Kişisel özgürlük demokrasinin ruhudur.
- Özgürlük bedava değildir.
- Özgürlük bedelsiz değildir.
Bana ya özgürlük verin ya da ölüm verin!
- Tutuklu dün serbest bırakıldı.
- Tutuklu dün salıverildi.
O ülkedeki kadınlar özgürlükleri için mücadele ediyorlar.
Konuşma özgürlüğü bazı ülkelerde kısıtlıdır.
Demokraside, gazeteciliğin bağımsız olması önemlidir.
Onu kullanmadığın sürece özgürlük yararsızdır.