Examples of using "Kraju" in a sentence and their turkish translations:
O, ülkeyi dolaştı.
O, ülkesini yabancı işgalcilerden korudu.
- Nerelisin?
- Hangi ülkedensin?
Biz ülke çapında seyahat ettik.
Yabancı bir ülkede yapayalnızım.
Bu, Avusturya boyutundaki bir ülkenin Gayrisafi Milli Hasılası.
Ülkemizin tüm hapishanelerini biliriz.
O ülkenin güzelliği tarifin ötesindedir.
Düşman, ülkemize geldi.
Biz bizim anavatanımızdayız.
Başka bir ülkeye gitmek istiyorum.
Sultan, ülkede değildi.
Ülkenizde deniz yosunu yer misiniz?
bir daha ABD'ye dönemememe sebep olabilir.
Ülkenin her hapishanesini biliyoruz. Neden?
Birçok insan, ülkede yasadışı olarak yaşıyor.
"Sonra ülke geneline yayıldı."
Bu ülkeyi sık sık ziyaret eder.
Seçim kampanyası yapıyor. Propaganda yapıyor.
O ülkedeki yeni hükümetle dostça ilişkiler kurduk.
O ülkedeki kadınlar özgürlükleri için mücadele ediyorlar.
Ülkedeki muhalefet gruplarını nasıl organize ediyorlar?
Bu ülkede doğum oranı hızla düşüyor.
Bu göl ülkede en derinler arasında yer alıyor.
Bu göl bu ülkede en derindir.
- Ülkende insanlar çay içer mi?
- Ülkende çay içilir mi?
Demokraside, gazeteciliğin bağımsız olması önemlidir.
Yaklaşık 14.000 pars ülkede başıboş şekilde dolaşıyor,
Bu genç adam ülkesi hakkında çok az şey biliyor.
Senin ülkende yaşayan herhangi bir yabancı tanıyor musunuz?
Ama 80 milyarın olsaydı ülken için ne yapardın?
üçüncü kuşağıydı. Annem Colonia'lıydı.
Bu ülkede iş bulabilir ve para kazanabiliriz.
ve 1972'de ülkenin ilk yılan parkını açtı.
Yeryüzünde propagandanın bulunmadığı ülke yoktur.
Yabancı bir ülkeyi tanımanın en iyi yolu oraya bizzat gitmektir.
Onun ölüm haberi ülke çapında büyük endişeye neden oldu.
O ülkenin ekonomik durumu günden güne değişiyor.
Tom memlekette evi arayabileceği bir yer istedi.
O ülkedeki en popüler sporlar futbol, motosiklet yarışı ve kayakla atlamadır.
Kilometrelerce yol yapıp geleceği biçimlendirecek olanlara ulaşmaya çalışıyorum.
Diğer ülkelerde başkan gerçekten güçlü bir kişi oluyor ancak İsviçre'de bu güç
Öğrenim görmek için İngilizce konuşan bir ülkeye gidemiyorsanız, belki İngilizce öğrenmenize yardım edebilecek yakında yaşayan ana dili İngilizce olan birini bulabilirsiniz.
Öğrenmekte olduğunuz dili konuştukları bir ülkeye gidemiyorsanız bölgenizdeki o dili ana dil olarak konuşanların takıldığı bir bar bulun ve orada takılmaya başlayın.