Translation of "Kobiety" in Turkish

0.010 sec.

Examples of using "Kobiety" in a sentence and their turkish translations:

Kobiety pracują.

Kadınlar çalışıyor.

Lubię kobiety.

Kadınları seviyorum.

- Gdzie widziałeś te kobiety?
- Gdzie widziałaś te kobiety?

Bu kadını nerede gördün?

To niesamowite kobiety.

Bunlar inanılmaz kadınlar.

Kobiety uwielbiają herbatę.

Kadınlar çayı sever.

Kobiety mają parasolki.

Kadınların şemsiyesi var.

Znam te kobiety.

Ben bu kadınları tanıyorum.

Usłyszałem krzyk kobiety.

Bir kadının çığlık attığını duydum.

Dwie kobiety śpiewają.

- İki kadın şarkı söylüyor.
- İki tane kadın şarkı söylüyorlar.

Te kobiety nadzorują pracę.

İşin başında bu kadınlar var.

Mężczyźni uwielbiają kochliwe kobiety.

Erkekler şehvetli kadınları severler.

Gdzie widziałeś te kobiety?

Bu kadınları nerede gördün?

Kobiety nie lubią mnie.

Kadınlar beni sevmez.

Kobiety nie lubią Toma.

Kadınlar Tom'u sevmiyor.

Kobiety są głównymi rolnikami świata.

Kadınlar dünyanın birincil çiftçileridir.

Stroiła miny do tamtej kobiety.

O, o kadına yüz hareketleri yaparak alay etti.

Trzy kobiety stały przy barze.

Barda duran üç kadın vardı.

Zrobiła miejsce dla starszej kobiety.

O yaşlı bir bayana yer açtı.

Nie potrafię żyć bez kobiety.

Bir kadınsız yaşayamam.

Niektóre kobiety nie noszą staników.

Bazı kadınlar sutyen giymez.

W niektórych sprawach kobiety miały przewagę.

Bazı kısımlarda kadınlar daha üstündü.

że obcy uznałby ich za kobiety.

erkek olduğunu bilmeyene kadın olduğunu inandırabilirdiniz.

A kobiety zakochują się w mężczyznach.

kadınlar da erkeklere âşık olur.

Ten portret ukazuje profil pięknej kobiety.

Portre, güzel bir kadın profilini gösteriyor.

Mężczyźni i kobiety potrzebują siebie nawzajem.

Erkekler ve kadınların birbirlerine ihtiyaçları vardır.

Kobiety zazwyczaj żyją dłużej niż mężczyźni.

Kadınlar genel olarak erkeklerden daha uzun yaşamaktadır.

Jedną trzecią wszystkich członków były kobiety.

Altı üyenin üçte biri kadındı.

On patrzy na kobiety z góry.

- O kadınları hor görür.
- Kadınlara tepeden bakıyor.

Kobiety są najpiękniejszą częścią życia mężczyzny.

Kadınlar bir erkeğin hayatının en güzel parçasıdır.

kobiety i dziewczęta są poważnym źródłem możliwości.

kadınlar ve kızlar müthiş bir çözüm ihtimali.

Poszukujemy kobiety, która jest dobra w gotowaniu.

Yemek pişirmede iyi olan bir kadın istiyoruz.

Mężczyźni, kobiety, chłopcy i dziewczynki są osobami.

Erkekler, kadınlar, oğlanlar ve kızlar, onların hepsi insandırlar.

Kobiety walczą w tym kraju o wolność.

O ülkedeki kadınlar özgürlükleri için mücadele ediyorlar.

Bo kobiety od dawna utożsamia się z naturą.

çünkü kadın eskiden bu yana doğayla ilişkilendiriliyor.

Nie ma drugiej tak dumnej kobiety jak ona.

Hiçbir kadın onun olduğu kadar kibirli değildir.

Ogólnie rzecz biorąc, kobiety żyją dłużej niż mężczyźni.

- Genel olarak, kadınlar erkeklerden daha uzun yaşarlar.
- Genel olarak konuşulursa, kadınlar erkeklerden daha uzun yaşarlar.

Ale prawdziwym kluczem do siły filipińskiej kobiety sprzed kolonializmu

Fakat sömürgecilik öncesi Filipin kadınlarının asıl gücü,

Tylko 16 procent nauczycieli w tej szkole to kobiety.

Bu okulun öğretmenlerinden sadece yüzde 16'sı kadındır.

Uważam, że mężczyźni i kobiety będą się różnić w tym względzie.

Eh, o bölgede, tabii ki işler erkekler ve kadınlar için farklıdır.

Słyszałem, że badania dowiodły, że mężczyźni są większymi kłamcami niż kobiety.

Araştırmaların erkeklerin kadınlardan daha büyük yalancı olduklarını keşfettiğini duymuştum.

- Nie znam tej pani rozmawiającej z naszym nauczycielem.
- Nie znam tej kobiety, która rozmawia z naszym nauczycielem.

Öğretmenimizle konuşan kadını tanımıyorum.