Examples of using "Kobiety" in a sentence and their turkish translations:
Kadınlar çalışıyor.
Kadınları seviyorum.
Bu kadını nerede gördün?
Bunlar inanılmaz kadınlar.
Kadınlar çayı sever.
Kadınların şemsiyesi var.
Ben bu kadınları tanıyorum.
Bir kadının çığlık attığını duydum.
- İki kadın şarkı söylüyor.
- İki tane kadın şarkı söylüyorlar.
İşin başında bu kadınlar var.
Erkekler şehvetli kadınları severler.
Bu kadınları nerede gördün?
Kadınlar beni sevmez.
Kadınlar Tom'u sevmiyor.
Kadınlar dünyanın birincil çiftçileridir.
O, o kadına yüz hareketleri yaparak alay etti.
Barda duran üç kadın vardı.
O yaşlı bir bayana yer açtı.
Bir kadınsız yaşayamam.
Bazı kadınlar sutyen giymez.
Bazı kısımlarda kadınlar daha üstündü.
erkek olduğunu bilmeyene kadın olduğunu inandırabilirdiniz.
kadınlar da erkeklere âşık olur.
Portre, güzel bir kadın profilini gösteriyor.
Erkekler ve kadınların birbirlerine ihtiyaçları vardır.
Kadınlar genel olarak erkeklerden daha uzun yaşamaktadır.
Altı üyenin üçte biri kadındı.
- O kadınları hor görür.
- Kadınlara tepeden bakıyor.
Kadınlar bir erkeğin hayatının en güzel parçasıdır.
kadınlar ve kızlar müthiş bir çözüm ihtimali.
Yemek pişirmede iyi olan bir kadın istiyoruz.
Erkekler, kadınlar, oğlanlar ve kızlar, onların hepsi insandırlar.
O ülkedeki kadınlar özgürlükleri için mücadele ediyorlar.
çünkü kadın eskiden bu yana doğayla ilişkilendiriliyor.
Hiçbir kadın onun olduğu kadar kibirli değildir.
- Genel olarak, kadınlar erkeklerden daha uzun yaşarlar.
- Genel olarak konuşulursa, kadınlar erkeklerden daha uzun yaşarlar.
Fakat sömürgecilik öncesi Filipin kadınlarının asıl gücü,
Bu okulun öğretmenlerinden sadece yüzde 16'sı kadındır.
Eh, o bölgede, tabii ki işler erkekler ve kadınlar için farklıdır.
Araştırmaların erkeklerin kadınlardan daha büyük yalancı olduklarını keşfettiğini duymuştum.
Öğretmenimizle konuşan kadını tanımıyorum.