Examples of using "Wilgoć" in a sentence and their turkish translations:
bu da nemin atmosferde hareket etmesini sağlar.
Tüyleri nemi çekiyor
Ama ormandaki nem, bu kayalıkları çok kayganlaştırıyor.
Çözünmekte olan sonbahar yaprakları gündüzleri biraz nem ve sıcak sağlıyor.