Examples of using "Poprzez" in a sentence and their turkish translations:
bu da nemin atmosferde hareket etmesini sağlar.
Oy vererek temsilcini seçersin.
bir pandemiyi kontrol etmeye yardımcı olma vaadini veriyor.
O kili ateşe koyarak sertleştirdi.
Bunu yapabilmemin tek yolu, okyanusta olmaktı.
O öndeki kızdan kopya çekerek testte hile yaptı.
Tütünü bırakma sürecinde kendimle ilgili çok şey öğrendim.
onlarından politikalarını her yıl yapılan referandumla seçiyorlar. (keşke bizde de olsa :/)
Keskin bir dil sürekli kullanımla keskinleşen tek kenarlı bir araçtır.
Öğrenci gereksiz ayrıntıları çıkararak raporunu kısaltmaya karar verdi.
Emperyalizm, güçlü zümrelerin başka topluluklara hükmederek imtiyazlarını koruyup genişletmeye çalıştığı ideoloji ve pratiktir.