Examples of using "Sprawia" in a sentence and their turkish translations:
Bu bizi güvende hissettiriyor.
Sana o şekilde düşündüren ne?
Seni o kadar üzen nedir?
Bu benim için çok güzel bir şey
Tom beni güzel hissettiriyor.
Bu beni canlı hissettiriyor.
Bu beni üzgün hissettiriyor.
Bu beni yaşlı hissettiriyor.
İnanç her şeyi mümkün kılar....aşk her şeyi kolaylaştırır.
Bu ultraviyole ışık altında fosforlu görünmelerini sağlar.
O, annesini mutlu ediyor.
12 yaşındaki çocukların %90'ının düzenli olarak porno izlediğini biliyoruz.
Bu şarkıyı dinlemek bana dans etmeyi istetiyor.
Ama ormandaki nem, bu kayalıkları çok kayganlaştırıyor.
Savaş, sen kazansan bile, seni daha yoksul ve daha güçsüz yapar.
Akreplerin morötesi ışık altında neden parladığı gizemini korumaktadır.
Deri ve tüy kaplı gözleri bu köstebeği tamamen kör bırakmıştır.
Ve sadece hayatı daha yaşanır yapmak değil
Onun kökeninden dolayı, Kanada İngilizcesi hem Amerikan hem de İngiliz İngilizcesi ile ilgili özelliklere sahiptir.
VisualPolitik'te her zaman dediğimiz gibi bir ülkeyi zengin yapan doğal kaynakları ya da şans