Translation of "Dziewczynę" in Turkish

0.009 sec.

Examples of using "Dziewczynę" in a sentence and their turkish translations:

Znam tę dziewczynę.

Kızı tanıyorum.

Spotkałem twoją dziewczynę.

Ben senin kız arkadaşınla karşılaştım.

Chciałbym mieć piękną dziewczynę.

Keşke güzel bir kız arkadaşım olsa.

Widziałem już tę dziewczynę.

O kızı daha önce gördüm.

Shinya poślubił piękną dziewczynę.

Shinya güzel bir kız ile evlendi.

Naprawdę lubię tę dziewczynę.

O kızı gerçekten seviyorum.

Spotkałeś kiedyś dziewczynę Toma?

Tom'un kız arkadaşıyla hiç tanıştın mı?

Znajdę ci miłą dziewczynę.

Seni hoş bir kızla tanıştıracağım.

Znasz dziewczynę stojącą przy oknie?

Pencerenin yanında duran kızı tanıyor musun?

Kilka dni temu widziałem tę dziewczynę.

Geçen gün kızı gördüm.

Nie wiesz, czy on ma dziewczynę?

Onun bir kız arkadaşı olup olmadığını bilmiyor musun?

Zastanawiam się czy Tom ma dziewczynę.

Tom'un bir kız arkadaşı olup olmadığını merak ediyorum.

Znam dziewczynę, która gra w tenisa.

Tenis oynayan kızı tanıyorum.

Chyba już gdzieś widziałem tę dziewczynę.

O kızı bir yerde görmüş olabilirim.

Zostawił matkę i dziewczynę we Francji.

O annesini ve kız arkadaşını Fransa'da bıraktı.

Nawet nie wiem czy ma dziewczynę.

Onun bir erkek arkadaşı olup olmadığını bile bilmiyorum.

Widzę dziewczynę stojącą pod tamtym drzewem.

Şu ağacın altında duran bir kız görüyorum.

Tom miał dziewczynę o imieniu Mary.

Tom'un Mary adında bir kız arkadaşı vardı.

Chciałbym poślubić dziewczynę która lubi gry komputerowe.

Video oyunu oynamayı seven bir kızla evlenmek istiyorum.

Tomek często spotyka swoją dziewczynę we śnie.

Tom, sık sık kız arkadaşının hayalini kurar.

Zdaniem rodziców tracił pieniądze na głupią dziewczynę.

- Ebeveynlerinin görüşü onun kazancını aptal bir kıza harcadığı idi!
- Ebeveynlerinin görüşü onun kazandıklarını aptal bir kıza harcamasıydı.

Tom przebrał się na Halloween za dziewczynę.

Tom Cadılar Bayramı için bir kız gibi giyindi.

Znam dziewczynę, która umie jeździć na jednokołowym rowerze.

Tek tekerlekli bisiklete binebilen bir kız tanıyorum.

Pewnego dnia spotkałem dziewczynę w parku,teraz widziałem ją ponownie.

Geçen gün parkta kızla tanıştım ve onu tekrar gördüm.

Tom zobaczył dziewczynę siedzącą całkiem samą, więc podszedł do niej zagadać.

Tom yapayalnız oturan bir kız gördü, bu yüzden onunla konuşmaya gitti.