Examples of using "Późno" in a sentence and their turkish translations:
Geç oldu.
Çok geç.
- Geç oldu.
- Zaten geç oldu.
Pekâlâ, geç oluyor.
Çok geç kaldın.
Bu o kadar geç mi?
Akşam geç saatlerde ona rastladım.
Ben eve geç döndüm.
Belki bu çok geç olabilir.
Çok geç kalabiliriz.
Tom çok geç geldi.
Yardım çok geç geldi.
- Geç olması hiç olmamasından daha iyidir.
- Geç olsun da güç olmasın.
- Artık çok geç zaten.
- İş işten geçti zaten.
Çok geç olmadan önce konuş.
Çok mu geç?
Onların buraya geç geldiklerinden emin ol.
O da bugün geç dönüyor.
Artık çok geç.
Sanırım çok geç.
O çok geç eve geldi.
Hala çok geç değil.
Derhal başlayalım; zaten geç oldu.
Geç oluyor. Yatalım.
Çok geç kaldığımızdan korkuyorum.
Nasıl olur da gece öyle geç saatte bizi ziyaret edersin?
Geç olmuştu, bu yüzden eve gittim.
Bazen özür dilemek için çok geçtir.
İkimiz de çok geç olduğunu biliyoruz.
Öğrenmek için asla çok geç değildir.
Pekâlâ, artık geç oluyor, sığınağı düşünmemiz gerek.
Pekâlâ, artık geç oluyor. Sığınağı düşünmemiz gerek.
Linda gece eve geç geldi.
Zaten geç olmuştu, bu yüzden eve geri gittim.
Başlamak için asla çok geç değildir.
Eve gitmelisin. Geç oluyor.
İnsanlar İspanya'da çok geç yemek yerler.
Sanırım Tom'un çok geç kalmasının nedeni bu.
Şimdi onun için biraz geç.
Öğrenmenin yaşı yoktur.
Çok geç olmadan önce bırak.
Gece geç saatte evime doluştular.
Çok geç geldim ve treni kaçırdım.
Artık çok geç. Tren çoktan kalktı.
Tom bu sabah okula çok geç gitti.
- Tom'u aramak için geç değil.
- Tom'u aramak için şu an geç değil.
Ve benim cevabım hâlâ çok geç olmadığı.
Çok geç oldu, bu yüzden çoktan yatakta olmalıyım.
Onun için biraz geç, değil mi?
Bazı insanlar gece geç saatlerde yemek yemenin sağlığınız için kötü olduğunu söylüyorlar.
Onun gece eve çok geç gelmesi tuhaf.
Gitmek istemiyorum ve ayrıca çok geç.
Tom o gece tutuklanmaktan kaçınmak için şehri geç saatlerde terk etti.
Tom işe geç gelmeyi sürdürürse işini kaybedecek.
Geç oluyor ve eve yalnız gitmekten hoşlanmıyorum. Sakıncası yoksa gitmek zorundayım.