Translation of "Rosnąć" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "Rosnąć" in a sentence and their turkish translations:

Nie przestają rosnąć.

Sürekli uzayan dişler.

Drzewo przestało rosnąć.

Ağaç büyümeyi durdurdu.

Rośliny potrzebują światła słonecznego, żeby rosnąć.

Bitkilerin yetişmek için güneş ışığına ihtiyacı var.

Nie wyobrażasz sobie nawet, gdzie ten krzak może rosnąć.

Bu çalının büyüyebileceği yerleri hayal dahi edemezsiniz.