Examples of using "Drzewo" in a sentence and their turkish translations:
ya da ağaçta kamp kuracağız.
Ağaç yeşil.
Ağaç yanıyor.
Ağaç büyümeyi durdurdu.
Ağaç devrildi.
O bir ağaç.
Ağaç yaklaşık çatı kadar yüksektir.
Ahşap kolaylıkla yanar.
O ağaca bakıyorsun.
Ağaç ölmüş.
O ölü bir ağaç.
Ya da bu ağaçlardan birine gidip
ya da ağaçta kamp kuracağız. Karar sizin.
bakmamız yeterli olur.
Onun bir ağacı kestiğini gördüm.
O ağacı diken kişisin.
Ayılar ağaca tırmanabilir.
Otu çek köküne bak.
Biz her gün odun kırarız.
Bu ağaç asla çiçek açmayacak.
Bu ağaç harika bir gözlem noktası.
Bu ağaç oldukça iyi olabilir.
Bu ağaç gibi bir şeyi kullanabiliriz.
Bu ağaç gibi bir şeyi kullanabiliriz.
Orada büyük bir sedir ağacı vardı.
Ama tek bir tanesi bir milyon incir üretebilir.
- Ağaca tırmanan bazı maymunlar gördüm.
- Bazı maymunların ağaca tırmandığını gördüm.
Bir ağaç ne kadar uzun olursa tırmanmak o kadar zor olur.
Bugün rüzgar o kadar güçlü esti ki bir ağaç devrildi.
Ama bu denli yüksek bir ağaca tırmanmayı denemek çok tehlikeli olabilir.
Ağaca mı tırmanayım, çevrede ipucu mu arayayım?
Ama bakın, şuradaki ağaca bile bakmamız yeterli olur.
Bunun nedeni, ağacın ışığa, güneşe yönelmesi
Babam bu ağacı benim doğduğum yıl dikti.
Bir misk kedisi bu ağacı sahiplenmek için elinden geleni yapıyor.