Examples of using "Piękna" in a sentence and their turkish translations:
"Bu güzel bir insan",
Ve bu güzellik için binalar yapmak,
Güzel, serin bir su.
Ne güzel bir gökkuşağı!
Bu güzel bir hikaye.
Mary güzeldi.
Mary güzel.
O çok güzel.
Hava güzel.
Sen çok güzelsin
Sen güzelsin.
O çok güzel olmalı.
Mary güzel, değil mi?
Ne kadar güzel olduğunu biliyor musun?
Ne güzel bir hava!
Masumiyet güzel bir şey.
Çiçek açan kiraz güzeldir.
Kız kardeşim güzeldir.
Mallorca güzel bir adadır.
Bu gül güzel.
Onun güzel olduğunu biliyorum.
Bak, ne güzel bir kertenkele!
Çalışmak, sıkı çalışmak,
Betty şirin bir kız, değil mi?
Güzel bir kadın naziktir.
Uzaktan bakıldığında o güzel bir kadındır.
Güzel bir gece, değil mi?
Uzun boylu kadın güzeldir.
O, gençken çok güzeldi.
Ne kadar güzel bir kadın!
O annesinin olduğu kadar güzel.
Tom beni güzel hissettiriyor.
Hatırladığım kadar güzelsin.
O güzel kız benim kız kardeşim.
O, gençken güzel olmalı.
"Matematiği; eğlence, güzellik,
- Gökyüzünden bakınca ada çok güzeldi.
- Gökyüzünden bakıldığında ada çok güzeldi.
Kelimeler güzelliği tanımlayamaz.
Hiç kuşkusuz o bir güzel, ama onun hataları var.
Ben bu dünya için çok güzelim.
Jolanta, Bronisław'ın üniversitesinden gelen, çok güzel bir genç kızdır.
O, Mary'den daha akıllı fakat onun kadar güzel değil.
Havanın çok güzel olması şanstır.
Eşim Lidia güzel, akıllı bir bayandır.
Sekreter güzel olmasının yanı sıra İngilizcede iyidir.
Annemin kızken güzel olduğunu söylerler.
Bu dillerin hiçbirinde "güzel" yalnızca "güzel" demek değildir.
Adayı her ziyaret edişimde, doğanın güzelliğinden etkilendim.
O sadece güzel değil fakat aynı zamanda herkese karşı nazik de.
O, Mary'den daha akıllı ama Mary kadar güzel değil.
Hayat yaz çiçekleri kadar güzel ve ölüm sonbahar yaprakları kadar güzel olsun.
O, güzel olduğu için değil fakat herkese nazik olduğu için popülerdir.