Translation of "Niesie" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Niesie" in a sentence and their turkish translations:

niesie zagrożenie.

...tehlike doğurur.

Ponieważ bezkrytyczny pesymizm niesie zagrożenia.

çünkü kötümserlikte ayrım gözetmeyen tehlikeler var.

Niech bagażowy niesie twój bagaż.

Bir hamal bagajını taşısın.

Niesie to również osobiste korzyści.

Bence değerli olan şeyi yapmanın birçok başka kişisel faydası da var.

Tom niesie coś w lewej ręce.

Tom sol elinde bir şey taşıyor.

Ale spokojna noc daleko niesie odgłos polowania.

Ancak avın gürültüsü serin gecede çok ilerilerden duyuluyor.

Nieruchome poranne powietrze niesie pieśni daleko przez las.

Durgun sabah havası şarkılarını ağaçtan ağaca, uzaklara taşır.

W bezwietrzną noc jego krzyk niesie się na setki metrów.

Çığlığı, durgun gecede 100 metrenin ötesine kadar ulaşıyor.

Ciemność zapewnia jej osłonę. Ale lód morski niesie odgłos kroków.

Karanlık gizlenmesini sağlıyor. Ama yere bastığında çıkan titreşimler buz denizinde yankılanıyor.

- Jak wieść niesie, zjadły go rekiny.
- Jak mówią w wiadomościach, został pożarty przez rekiny.

Habere göre o köpek balıkları tarafından yenildi.

Odpływ zabiera zapłodnione jajeczka z dala od pełnej żarłocznych istot rafy. Niesie je na głęboką wodę.

Gelgit, döllenmiş yumurtaları resifteki aç karınlardan uzağa savuruyor. Onları derin sulara yolluyor.