Examples of using "Powietrze" in a sentence and their turkish translations:
Hava nemliydi.
- Lastik hava sızdırıyor.
- Lastik hava kaçırıyor.
Sabahleyin hava serin.
Hava sabah tazedir.
Tom yavaşça üfledi.
Buradan soğuk hava geldiğini hissedebiliyorum.
Tom köprüyü havaya uçurdu.
Ama bu taraftaki hava daha sıcak gibi
Ağzındaki alıcılar havanın tadına bakıyor.
Müzik hayatımızı hava gibi çevreler.
Temiz hava ve yüze vuran güneş ışığı.
Pencereyi aç ve temiz hava alacaksın.
Daha yukarıya giderken hava incelir.
Durgun sabah havası şarkılarını ağaçtan ağaca, uzaklara taşır.
Uçak tam olarak altıda havalandı.
Tom topu aldı ve sonra onu havaya fırlattı.
Bütün bu arabaların havayı kirletmesini gerçekten istiyor muyuz?
Su balık için neyse, hava da insan için odur.
John temiz havanın iyi bir şey olduğundan emin.
Ama bu taraftaki hava daha sıcak gibi ve ben çok üşüyorum.
Geceleri soğuk havanın alçalacağı bir yer vardır.
Herkes soluyarak konuşuyor.