Examples of using "Las" in a sentence and their turkish translations:
Altımızda bir orman görebiliyorum.
Eski ve yaşlı orman.
Durup ormanla bütünleştim
Bu orman perili.
Bir ormanı yakmak için bir kıvılcım yeterli olur.
Sanki arkamda buzdolabı sürüklüyorum gibiydi.
Ormanın perili olduğu söyleniyor.
Amazon yağmur ormanları rekor seviyede yanıyor.
Durgun sabah havası şarkılarını ağaçtan ağaca, uzaklara taşır.
Bu düşük frekanslı ses ağaç örtüsünden sekip duvarların oluşturduğu seti aşıyor.
Şehir, ormandaki evlerinin etrafını sardıkça... ...sokaklarda hayatta kalmanın yollarını öğreniyorlar.
çok özel bir yer buldum. Çünkü orman, dalgaların etkisini azaltıyor.
Çocukluk anılarım, buranın kayalıklı kıyıları, gelgitleri ve yosun ormanlarıyla dolu.