Translation of "Las" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Las" in a sentence and their turkish translations:

Widzę las poniżej.

Altımızda bir orman görebiliyorum.

Jest stary las.

Eski ve yaşlı orman.

Leżałam wtopiona w las

Durup ormanla bütünleştim

Ten las jest nawiedzony.

Bu orman perili.

Wystarczy iskra żeby podpalić las.

Bir ormanı yakmak için bir kıvılcım yeterli olur.

Czułem, jakbym ciągnął przez las lodówkę.

Sanki arkamda buzdolabı sürüklüyorum gibiydi.

Mówi się, że ten las jest nawiedzony.

Ormanın perili olduğu söyleniyor.

Las deszczowy Amazonii płonie w rekordowym tempie.

Amazon yağmur ormanları rekor seviyede yanıyor.

Nieruchome poranne powietrze niesie pieśni daleko przez las.

Durgun sabah havası şarkılarını ağaçtan ağaca, uzaklara taşır.

Te infradźwięki odbijają się od koron drzew i przenikają gęsty las.

Bu düşük frekanslı ses ağaç örtüsünden sekip duvarların oluşturduğu seti aşıyor.

Miasto zaczyna pochłaniać ich las, więc starają się przetrwać na ulicach.

Şehir, ormandaki evlerinin etrafını sardıkça... ...sokaklarda hayatta kalmanın yollarını öğreniyorlar.

Chroniony kawałkiem lasu wodorostów. Bo las sam w sobie tłumi falę.

çok özel bir yer buldum. Çünkü orman, dalgaların etkisini azaltıyor.

Moje wspomnienia z dzieciństwa są zdominowane przez skalisty brzeg, pływy i las wodorostów.

Çocukluk anılarım, buranın kayalıklı kıyıları, gelgitleri ve yosun ormanlarıyla dolu.