Translation of "Nieźle" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Nieźle" in a sentence and their turkish translations:

Nieźle.

Fena değil.

Wygląda naprawdę nieźle.

O gerçekten iyi görünüyor.

Jest tu całkiem nieźle.

Pekâlâ. Bu gayet iyi oldu.

Jest tu całkiem nieźle.

Pekâlâ. Bu gayet iyi oldu.

Na razie idzie nieźle

Şimdilik iyi gidiyor.

Znam ją całkiem nieźle.

Onu çok iyi tanırım.

Nieźle jak na początek.

Başlangıç için fena değil.

Czułem się całkiem nieźle.

O oldukça iyi hissetti.

On całkiem nieźle czyta.

O, oldukça iyi okuyabilir.

- Nieźle wyglądasz.
- Wyglądasz w porządku.

İyi görünüyorsun.

Dla mnie to brzmi nieźle.

O bana iyi görünüyor.

Pies Toma całkiem nieźle pływa.

Tom'un köpeği oldukça iyi yüzer.

- Nieźle zarabia.
- Ma niezłe przychody.

O iyi bir gelire sahip.

Słyszałem, że nieźle grasz na bandżo.

Banjo çalmada iyi olduğunu duyuyorum.

Naprawdę całkiem nieźle mówisz po francusku.

Fransızcayı gerçekten oldukça iyi konuşuyorsun.

Niektórzy z moich znajomych mówią po francusku całkiem nieźle.

Arkadaşlarımdan bazıları Fransızcayı oldukça iyi konuşabilirler.

Nie wiem jak ty, ale ja się dzisiaj czuję całkiem nieźle.

Seni bilmem ama ben bugün oldukça iyi hissediyorum.