Examples of using "Mąż" in a sentence and their turkish translations:
Kocan seni aldatıyor.
Rahmetli kocası kemancıydı.
O, ne zaman evlendi?
Kocam nerede?
Kel adam benim kocamdır.
Kocan evde mi?
Benim kocam iyi bir adamdır.
İlk kocan nasıl öldü?
Evleniyorum.
Kız kardeşim evleniyor.
O, çok geçmeden yeniden evlendi.
Tom sizin kocanız mı?
Kocam her zaman yatakta kitap okuyor.
Kocanın adı ne?
Kocası şimdi Tokyo'da yaşıyor.
Kocası üç yıldır hapiste.
Kocam Angola'dan. O, Angolalı.
Tom Mary'nin evlendiğini duydu.
Yeni kocasının kötü bir kişi olduğu ortaya çıktı.
On yedi yaşında evlendi.
Evleneceğim.
Ne zaman evleniyorsunuz?
- Ne zaman evlendin?
- Ne zaman evlendiniz?
Kocasının eve gelmesine can atıyordu.
O benim kız kardeşimin kocası. O benim kayınbiraderim.
Bir Fransızla evli bir kızım var.
Kocası ölmüş bir kadına dul denir.
Gerçekten mi? Onun evlenecek son kişi olduğunu düşünüyordum.
Evlenmek istemiyorum.
Çok genç evlendim.
Ekim ayında evleniyorum.
Kocası onun onun önüne koyduğu her şeyi yer.
O, üniversiteden mezun olduktan hemen sonra evlendi.
- Evlenmek ister misin?
- Evlenmek ister misiniz?
- Evlenmek mi istiyorsun?
- Evlenmek mi istiyorsunuz?
Onunla evlenmeye söz verdi, ama evlenmedi.
Yeniden evlendim.
Evli bir adamın asla unutmaması gereken bir şey onun evlilik yıl dönümüdür.
Aslında kocam bizim düğün pastamızın birazını yediği için şaşırdım.
Yalnızca kocası ona yardım ederse, evdeki sorunların çoğu kaybolur.
Sen hapishaneden çıkıncaya kadar o evlenmiş olacak.
Evlenmelisin ve sakinleşmelisin.
Ben evlenmek istiyorum ve çocuk sahibi olmak istiyorum.
Evlenmek için çok gençsin, değil mi?