Examples of using "Człowiekiem" in a sentence and their turkish translations:
Ben yalnız bir adamım.
Ben masum bir adamım.
Ben özgür bir insanım.
Ben dürüst bir adamım.
O, insandır.
Harika bir insansın.
Ben mutlu bir adamım.
Çok kötü bir adammışsın.
Sen iyi bir adam mısın?
Sen dürüst bir adam gibi görünüyorsun.
O, kibar bir insan gibi görünüyor.
- Tom yaşlı.
- Tom yaşlı bir adam.
O, çok samimi insandır.
Ben bir erkeğim.
- Ben şimdi yaşlı bir adamım.
- Ben şimdi yaşlı bir adam mıyım?
O güvenilir bir kişidir.
Tom bencil bir adam.
Tom garip bir adam.
Taro gerçekten güçlü bir sorumluluk duygusuna sahip.
O, çok önemli bir kişidir.
Senin onurlu bir adam olduğunu sandım.
Tom yakışıklı bir genç adam.
Tom çok meşgul bir adam.
O çok mütevazı bir adam.
Açıkça konuşmak gerekirse, o güvenilmez biri.
- O güvenilir bir adam değildir.
- O güvenilecek bir adam değil.
Benim kocam iyi bir adamdır.
O iyi bir insan değil.
Tom kötü bir şahıs değil.
Tom iyi bir kişi mi?
Bu iş için en iyi adamsın.
O, dünyadaki en zengin adam.
O kesinlikle aradığımız adam.
Tom kasabadaki en zengin adam.
Tom bildiğim en uzun adamdır.
gelip bu insanla etkileşim kuruyor.
Yeni kocasının kötü bir kişi olduğu ortaya çıktı.
Tom Jackson Boston'da en zengin adamdır.
Ben artık bir insan değilim ama bir canavarım.
Bildiğim kadarıyla, Bay Smith mütevazı bir adamdı.
Tom mantıklı bir adamdır.
O gerçekten iyi bir adam.
Ben insanım, insana dair hiçbir şey bana yabancı olamaz.
Amcam para harcamada cömerttir.
Sadece evsiz olduğu için bir insana tepeden bakmamalıyız.
Benim haricimde bu tür şeyle gerçekten ilgilenen tanıdığım tek kişi sensin.
O, kışın Fuji Dağına tırmanan ilk insandı.
Ölümden korkan bir adamsın, değil mi?
Sadece at eti yemeği sevdiğine karar verdiğinden dolayı bunun onu kötü bir kişi yapacağını sanmıyorum.
Diğer ülkelerde başkan gerçekten güçlü bir kişi oluyor ancak İsviçre'de bu güç