Translation of "Kłamie" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Kłamie" in a sentence and their turkish translations:

On kłamie.

O yalan söylüyor.

Tom kłamie.

- Tom yalan söylüyor.
- Tom yalan söyler.

Fred zawsze kłamie.

- Fred her zaman yalan söylüyor.
- Fred hep yalan söylüyor.

On nie kłamie.

O yalan söylemez.

Ktoś tu kłamie.

Birisi yalan söylüyor.

- Tom twierdzi, że Mary kłamie.
- Tom mówi, że Mary kłamie.

Tom Mary'nin yalan söylediğini söylüyor.

- Łże jak pies.
- Kłamie jak z nut.
- Kłamie jak najęty.

O, nefes alışı kadar çok kolay yalan söyler.

Ale... To nie kłamie.

Ama... Bu yalan söylemez.

Ale... to nie kłamie.

Bu yalan söylemez.

Wiem, kiedy Tom kłamie.

Tom'un ne zaman yalan söylediğini biliyorum.

On nigdy nie kłamie.

- O, asla yalan söylemez.
- O asla yalan söylemez.

Była pewna, że mężczyzna kłamie.

O, adamın bir yalan söylediğinden emindi.

Jedno z nich prawdopodobnie kłamie.

Muhtemelen onlardan biri yalan söylüyor.

Tom kłamie, żeby mnie chronić.

Tom beni korumak için yalan söylüyor.

Każdy wie, że Tom kłamie.

Tom'un yalan söylediğini herkes biliyor.

Zastanawia mnie, czemu Tom kłamie.

Tom'un neden yalan söylediğini merak ediyorum.

- Znowu kłamiesz.
- Znowu kłamiecie.
- Znowu pan kłamie.
- Znowu pani kłamie.
- Znowu państwo kłamiecie.

Yine yalanlar söylüyorsun.

Jesteś pewien, że ona nie kłamie?

Onun yalan söylemediğinden emin misin?

Zastanawiam się które z was kłamie.

Hanginizin yalan söylediğini merak ediyorum.

Tom oczywiście kłamie jak z nut.

Tom açıkça bariz yalan söylüyor.

Albo Tom się myli, albo kłamie.

Tom ya yanılıyor ya da o bir yalancı.

Podejrzewałem, że kłamie, ale to mnie nie zdziwiło.

Ben onun bir yalan söylediğinden şüpheleniyordum, ancak bana sürpriz olmadı.

Tom nie wierzy Mary. Uważa, że ona kłamie.

Tom Mary'ye inanmıyor. Onun yalan söylediğini düşünüyor.