Examples of using "łóżku" in a sentence and their turkish translations:
Yatakta oturuyordu.
Ben yataktayım.
O, yatağın üzerine oturdu.
Yatakta kal.
O, yatakta yatıyordu.
Tom yatakta yatıyordu.
Çarşaf yatağın üstünde.
Yatağımda uzandım.
Ben zaten yataktaydım.
Yatakta olmalısın.
- Tom yatakta hasta yatıyor.
- Tom yatakta hasta uzanıyor.
Hâlâ yatakta olmalısın.
Bütün sabah yatakta kaldım.
Jane yatakta hasta.
Bütün sabahı yatakta geçirdim.
ya da yatağın üzerinde özel bir battaniye var mı?
Doktor onun yatakta kalması konusunda ısrar etti.
Kocam her zaman yatakta kitap okuyor.
Tom yatakta uyuyor.
Tom yatakta üç hafta geçirdi.
Bütün gün yatakta mı kalacaksın?
Ben bütün gün yatakta kalmak zorunda kaldım.
Hafif ateşim olduğu için, yatakta kaldım.
Babam bana yatakta kitap okumamamı söyledi.
- Dört gündür yatakta hasta.
- O dört gündür yatakta hasta.
Günlüğümü yatağımın yanındaki masada tutuyorum.
Karım Shen-Ling hastane odasında
O hastaydı, bu yüzden tüm gün boyunca yatakta uzandı.
O, her zaman mümkün olduğunca geç saatlere kadar yatakta kalır.
Tom Mary'nin yatakta olmadığını gördü.
Çok geç oldu, bu yüzden çoktan yatakta olmalıyım.
Ben kesinlikle hiçbir şey yapmadan bütün günü yatakta geçirdim.
Ben yine kendi yatağımda uyumak için sabırsızlanıyorum.
Hapishanede şu şarkıyı söylerdik... "Söyle ne ceza aldın Nedir başarısızlığın
Yatakta yemekten vazgeç, senden sonra temizlik yapmaktan bıktım.