Examples of using "Siedział" in a sentence and their turkish translations:
Yatakta oturuyordu.
O, dün gece geç saatlere kadar uyumadı.
Tom bir kütükte oturuyordu.
Tom okurken oturdu.
Tom yapayalnız oturuyordu.
Kolunu katlamış oturuyordu.
- Masanın üzerinde bir kedi var.
- Masanın üstünde bir kedi vardı.
- Bir kedi masadaydı.
- Bir kedi masanın üstündeydi.
- Masanın üzerinde bir kedi vardı.
Yaşlı adam bir bankta oturuyordu.
Sık sık gece geç saatlere kadar yatmazdı.
Yaşlı bir adam otobüste yanıma oturdu.
Tom üç yıldır hapishanedeydi.
Tom verandada oturuyordu, bir dergi okuyordu.
Peki, sadece orada oturacak mısın yoksa bize yardım edecek misin?
Bir kedi masanın üstündeydi.
Tom onlara bir hikaye anlatarak bir grup çocuğun önünde oturuyordu.
Sonunda polis onu yakaladığında Tom çalıntı bir arabadaydı.
Nerede oturduğuna bağlı olarak sahneyi göremeyebilirsin.
Tom Mary'nin problemlerinin tamamını duymak istemiyordu fakat sessizce oturdu ve dinledi.
Ne kadar geç saatlere kadar ayakta kalabileceğiniz önemli değil. Sabah yediye kadar kalkmalısın.