Examples of using "'w'" in a sentence and their turkish translations:
Pazar günü parkta tenis oynarım.
Mumbai, Hindistan'da...
Diğer yandan Amerika'da, Concord, Massachusetts'te
Gelecek hafta iş için Boston'da olacağım.
-geç saatte, yurt odamda-
New Caledonia'nın Nouméa bölgesinde yer alıyor.
Vahşi doğada ağaç kovuklarına tünerler.
Daha önce de 1964'te Brezilya'da olmuştu.
Sağa mı, sola mı?
Sağ mı, sol mu?
Anlaşıldı.
Ben Pazar günleri evde kalırım.
İş için Osaka'daydım.
Hafta sonları süpermarkette çalışırım.
O, trende.
"Little Shop of Horrors" için seti değiştirmesi gibi.
New York'taki Meatpacking District'te yer alıyor.
Pekâlâ, aşağı ve sağa doğru iniyoruz.
O hafta sonlarında golf oynar.
O, Pazartesi günleri her zaman evdedir.
Kumarda kazanan aşkta kaybeder.
Onlar Helsinki, Finlandiya'da yaşarlar.
Nihayet bir şey üzerinde anlaştık.
Geçen yıl Boston'daydım.
Geçen ay Londra'daydım.
Geçen hafta Boston'daydım.
Okuldaydım.
Boston'da bir otelde kalıyorum.
Şu anda Boston'dayım.
Geçen yıl Boston'da yaşadım.
Bu hafta sonu tenis oynuyoruz.
Şimdi Boston'da mısın?
- Mısır'da hangi dili konuşurlar?
- Mısır'da hangi dil konuşulur?
Amy geçen Cumartesi bahçede çalıştı.
Belfast'ta yaşıyorsun.
Sonuçta neyde iyi olabilirdim?
O, geçen ay Amerika'da idi.
1968'de Tokyo'da doğdum.
Pazar günü sık sık tenis oynarım.
gözlerden uzak olabilirdi.
Kansai Havalimanı.
Zimbabve'de...
Aşağıya mı?
Sonunda!
Olur mu?
Peki.
Pazar günü onunla tenis oynardım.
Ortada, ormandaki bir manastır var.
Açıkçası, bazı konularda hemfikir olduk, bazılarında olamadık.
Sonra 1976'da darbe.
Thame Okulu'nu Google Haritalar'da ziyaret edin
Futbol oynayabileceksin.
O, gelecek pazar golf oynayacak.
Onunla pazarları tenis oynardım.
- 1980'de Kyoto'da doğdum.
- 1980'de Kyoto'da doğmuşum.
- O Londra'da yaşamaktadır.
- O, Londra'da yaşıyor.
Geçen yıl New York'ta yaşadım.
Kyoto'da ya da Nara'da yaşamak istiyorum.
İleride bir TV sunucusu olmak istiyorum.
O monopoly oynuyor.
O Monopoly oynuyor.
Onlar mağaralarda yaşıyor.
Bu odada top oynama.
Cumartesi sabahı her zaman tenis oynarız.
Achille 1908'de Paris'te doğdu.
Bu pazar kasabada olmayacağım.
Önümüzdeki Pazar tenis oynayacağım.
New York'ta bir otelde kalıyorum.
- Şimdi her şey yolunda.
- Artık her şey yolunda.
1956'da Atina'da doğdu.
1977 yılında Osaka'da doğdum.
Bu öğleden sonra parkta yürüyüş yapacak.
Dan Londra'da bir otele giriş yaptı.
- Onlar ona inanıyorlar.
- Onlar buna inanır.
Tom o yıl Boston'daydı.
Tom her pazartesi tenis oynardı.
Evde her şey iyi mi?
Carol, geçen ay Boston'ı ziyaret etti.
Tom dün gece televizyondaydı.
New York'taki Procter & Gamble'da çalışıyordum.
Londra'da yaşadığımda bir bankada çalışırdım.
Onlar parkta her öğleden sonra top oynarlar.
Magdalena, Łódź Japon Okulunda okuyor.
O günlerde, dama oynamayı severdim.
Boston'da bir yetimhanede yetiştirildim.
O Yokohama'da yaşamaktadır.
Gidiş dönüş mü? Sadece tek yön.
La Teja'da, El Cerro'da, mütevazı mahallelerde sosyal hizmet işleri yapıyorduk.
Onların her ikisi de odadalar.
Sana aşık oldum.
Bu kez, öfkeli, büyük bir erkek pars eyalet başkenti Bangalore'daki bir okulda.
Hava akımı olmayan tünelden mi gitmek istiyorsunuz? Tamam!
Pekâlâ, ormana doğru ilerleyeceğiz.
ve bunu boğazda bir titreşimli hava sütununa dönüştürürüz.
AVM veya pazar alışverişleri...