Translation of "최대한" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "최대한" in a sentence and their turkish translations:

최대한 많은 사람과 최대한 긴 시간 동안

mümkün olduğu kadar çok sayıda insanla

최대한 열린 마음으로

mümkün olduğu kadar uzun süre konuşmamız lazım,

최대한 팽팽하게 당겼습니다

Olabilecek en sıkı hâli bu.

잊지 마세요, 최대한 빨리

Unutmayın, olabildiğince kısa sürede

딸은 최대한 요령있게 말합니다.

bu sefer kızı mümkün olduğunca dikkatli bir şekilde

최대한 인도적인 방법으로 사육하겠다는 거죠.

Onlara karşı olabildiğimizce insancıl olacağız

‎최대한 많이 입에 넣어야 합니다

Ağzına olabildiğince çok şey tıkıştırmalı.

물을 최대한 짜낼 수 있죠

sonra istediğim kadar sıvı çıkartabilirim.

어떻게 해야 몸을 최대한 빨리 데울까요?

Sizce ısınmanın en hızlı yolu ne?

‎칼새들은 굴뚝 주변을 ‎최대한 오래 선회합니다

Ebabiller güçleri yettiğince havada döner.

‎나무도 씨앗을 최대한 멀리 ‎퍼뜨리려면 도움이 필요합니다

Ağaçların bile tohumlarını uzağa saçmak için yardıma ihtiyacı var.

최대한 많은 독성 생물을 찾아서 잡아야 합니다

Olabildiğince fazla sayıda zehirli yaratık yakalamaya çalışacağız.

지금 이들은 최대한 인도적으로 기술에 접근하고 있다고 주장하지만

Sonuçta, ortaklarını memnun etmek için

‎최대한 가느다란 가지에 앉아야 ‎밤에 살아남을 가능성이 커집니다

Geceden sağ çıkmanın en iyi yolu en ince dala tünemek.

그리고 우리가 최대한 성장하고 더 다양한 분위기를 가지게 되면

Ve eğer olabildiğimiz kadar iyiysek ve çeşitli ruh hâllerimiz varsa,

잊지 마세요, 최대한 빨리 해독제를 찾아서 병원으로 가져가야 합니다

Unutmayın, olabildiğince kısa sürede o panzehri bulup hastaneye yetiştirmeliyiz.

해독제를 보충해야 하므로 최대한 많은 독성 생물을 찾아서 잡아야 합니다

O panzehrin yerine yenisini koymalıyız. Bu yüzden olabildiğince fazla sayıda zehirli yaratık yakalamaya çalışacağız.

이 절벽을 최대한 빨리 내려가 데이나를 구하려면 어떤 방법을 써야 할까요?

Dana'yı kurtarmak için bu tepeden aşağı inmenin en hızlı yolu ne?

우리는 할 수 있는 한 이런 도구들을 최대한 많이 모아야 합니다.

Kullanabildiğimiz kadar aracı kullanmalıyız ki,

‎달이 계속 이울 때 ‎암사자는 가장 어두운 밤을 ‎최대한 이용해야 합니다

Dişi, Ay küçülmeye devam ederken... ...en kara gecelerden en iyi şekilde faydalanmalı.

‎갓 태어난 새끼는 ‎낮에 이동하느라 지쳤죠 ‎시원할 때 최대한 멀리 ‎이동해 둬야 합니다

Gündüzleri uzun yol gitmek bu yeni doğmuş yavru için çok zor. Hava serinken olabildiğince yol almalılar.