Examples of using "필요합니다" in a sentence and their turkish translations:
fakat bunları konuşmamız gerek
ve staj imkânlarını soruyorlar.
onların bugün bir yaşam sanşına ihtiyacı var.
İyileşme de ayrıca zaman alıyor.
Bir sürü değişime ihtiyacımız var.
Bu işin hepimize ihtiyacı var.
Bunu yapabilmek için çok küçük bir yardım alabiliriz.
Yeni bir bakış açısı edinmemiz lazım,
Tüm sağlıklı ekosistemler çok sayıda farklı türe ihtiyaç duyar.
Ama avını görmek için ışığa ihtiyacı var.
Kaktüslere geceleyin özel destek gerekir.
Bu börtü böceği yakalamak için yardımınıza ihtiyacım var.
Bunu başarsak dahi yine de çözümleri gözden geçirmemiz lazım.
gerçek değişim ve etki kaynaklara gereksinim duymuştur.
Medeniyeti bulmak için hâlâ yardımınız gerekiyor.
Ekonomik değişime ve çevresel değişime ihtiyacımız var.
ve eğitimci merkezli organizasyonlara ihtiyacımız var.
Biz, özel teçhizat olmadan göremiyoruz.
Yakınlardaki bir hastanenin bu panzehre ihtiyacı var,
sadece her odada değil,
Fiziğe dair bakışımızın biraz değişmesi gerek.
Üç şey lazım olacak: Öncelikle yeri biraz doldurmalıyız.
büyük bir gemiye
Ağaçların bile tohumlarını uzağa saçmak için yardıma ihtiyacı var.
Unutmayın, o enkazı bulmak için yardımınıza ihtiyacım var.
uzaktan sensörlü verilerin ötesinde bir şeye ihtiyacımız var:
Ama bu sefer, kararları sizin verdiğiniz yeni bir interaktif macerada,
Fakat bu her büyük kararda uygulanmalı.
Ama bu kopukluk bir çalışmaya yılları adamaya vesile olur.
Daha iyi bir dünya inşa etmek için
yaptığınız çalışmaya okuyucunun bakış açısıyla bakmanız lazım.
Kibirlenmeden hırslanmamız lazım.
Ama işe yaraması için yüksek bir alkol seviyesinde bir konstantrasyona ihtiyacınız var.
Öngörülemeyen, beklenmeyen ve bilinmeyen için,
Bu tür inişlerde halatı sivri kayalıklardan koruyacak bir şey yapmak istersiniz.
Bilim hakkında bilmemiz gereken iki önemli şey var:
Okyanusa kireç koyma fikrini biraz açabilir misin?
Bu coğrafi bölgeye, Xinjiang'ın olduğu alana ihtiyacı var.
Birkaç malzeme daha gerek, iki kırmızı topumuz ve bir kalemimiz var.