Translation of "도움이" in Turkish

0.009 sec.

Examples of using "도움이" in a sentence and their turkish translations:

도움이 필요했습니다.

Yardıma ihtiyacım vardı.

이들이 도움이 될까요?

Faydalı mı?

오늘까지도 도움이 필요해서

O gün yardıma ihtiyacı vardı

확실히 도움이 필요했습니다.

Kesinlikle yardıma ihtiyacım vardı.

네, 예의는 도움이 됩니다.

Ve evet, naziklik para eder.

‎별 도움이 되진 않았죠

Pek faydası olmadı.

그러려면 약간의 도움이 필요합니다.

Bunu yapabilmek için çok küçük bir yardım alabiliriz.

진화적인 관점에서 보자면 도움이 되죠.

ve evrimsel açıdan çok işe yaradı.

불을 피우면 큰 도움이 됩니다

Bu ateş büyük bir fark yaratıyor.

많은 사람에게 도움이 될 겁니다

Bu birçok kişiye yardımcı olacak.

‎선인장은 밤에 ‎특별한 도움이 필요합니다

Kaktüslere geceleyin özel destek gerekir.

벌레들을 잡으려면 당신의 도움이 필요합니다

Bu börtü böceği yakalamak için yardımınıza ihtiyacım var.

정말 자주 도움이 되죠 좋습니다

Bu bana çok yardımcı olmuştur. Pekâlâ.

마두로의 권력 유지에 도움이 되었습니다

Bu da Maduro'nun iktidarda kalmasına yardımcı oldu.

언제 카메라를 꺼내는 게 도움이 될지,

Kameramı ne zaman ortaya çıkarsam bana yardımı olur

신경질환을 가진 사람들에게 도움이 되는 테크놀로지.

Hayatı herkes için eşit derecede zorlayıcı yapmak için

문명을 찾으려면 여전히 당신의 도움이 필요합니다

Medeniyeti bulmak için hâlâ yardımınız gerekiyor.

많은 사람에게 도움이 될 겁니다 잘하셨습니다

Bu birçok kişiye yardımcı olacak. İyi işti.

"엄청 도움이 되는 영화였어. 엄청 특별했어."

"Bu alışılmışın dışındaydı,

‎보름달의 빛은 ‎치타의 사냥에 도움이 됩니다

Dolunayın ışığı çitaların avlanmasına yardımcı oluyor.

아주 오래가진 않겠지만 조금은 도움이 되겠죠

Bu çok uzun süre işe yaramayacaktır ama biraz olsun yardımcı olacaktır.

야채의 영양 성분을 유지하는 데도 도움이 됩니다.

tarımsal tedarik zincirini de kısaltmaya yardımcı olabilir.

제 인생에서 가장 큰 도움이 된 것은

Hayatımda aldığım en iyi yardım;

우리는 여전히 전자담배가 정말 금연에 도움이 되는지,

Ama bu cihazların sigarayı bırakmaya yardım edip etmediğini hâlâ bilmiyoruz

‎혀는 근처의 포식자를 ‎감지하는 데 도움이 됩니다

Dili sayesinde civardaki avcıları tespit edebiliyor.

‎나무도 씨앗을 최대한 멀리 ‎퍼뜨리려면 도움이 필요합니다

Ağaçların bile tohumlarını uzağa saçmak için yardıma ihtiyacı var.

잊지 마세요, 잔해를 찾으려면 당신의 도움이 필요합니다

Unutmayın, o enkazı bulmak için yardımınıza ihtiyacım var.

제 도움이 더 필요한 사람들을 볼 때마다

kırılgan gözükme korkumdan daha büyük olduğunu anladığımda,

여러분들이 이런 연구만을 하는 사람이라면 도움이 되겠지만

eğer yumurtaları haşlayıp buzdolabına koyuyorsanız--

우리 가족에게 도움이 되기 위해 어떻게 나타날까요?' 이렇게요.

ailemizin faydası için sana nasıl yardımcı olabilirim?

사람들은 다른 이들에게 영감을 주고 도움이 되기를 바랍니다.

İnsanlar farklılık yaratmayı önemser.

하지만 이번에는 당신의 도움이 필요합니다 새로운 인터랙티브 모험에서

Ama bu sefer, kararları sizin verdiğiniz yeni bir interaktif macerada,

억지로 구겨 넣어 버리는 것은 도움이 되지 않습니다.

tıkıştırmak işe yaramayacak.

도움이 필요한 청년들 중 일부만이 혜택을 받고 있습니다.

Bunlar, ulaşmamız gereken gençlerin sadece bir kısmına ulaşacaklar.

마음에서 걱정과 생각을 떨쳐내는 데 도움이 됨을 증명하였습니다.

uzaklaştırmayı ve o anda ortaya çıkmasını

이 여정에 쉬운 길은 없습니다 그래서 당신의 도움이 필요하죠

Bu yolculukta kolay bir yol yok. Bu yüzden yardımınıza ihtiyacım var.

그리고 더 나아가 도움이 필요할 때 미리 신호를 울리는

Kalp pilleri ve insülin pompaları gibi

사막에선 물이 생명줄이죠 도움이 될 만한 요령이 하나 있습니다

Burada su hayat demektir. Yardımcı olabilecek bir numara var

그 돈의 아주 일부는 우리가 비디오를 만드는데 도움이 됩니다.

Ve bu paranın küçük bir kısmı, videolarımızı yapmamız için ödemelerimize yardım eder.

그것이 단기적으로 도움이 되더라도 장기적으로는 충분하지 않을 수 있습니다.

Fakat bunun kısa vadede yardımı dokunsa bile, ilerisi için yeterli olmayabilir.

"그게 정말 도움이 될까?" 비전 보드가 이렇게 말하는 것 같네요.

"Bir vizyon tahtası nasıl gerçekten yardım edebilir ki?" diyebilirsiniz.

지금 열심히 해야, 커서 성공한다는 식의 조언은 도움이 되지 않습니다.

para ödenmesi için çok çalışmasını söylemek epey zor.

큰 도움이 되죠 피난처를 만들 때뿐만 아니라 눈사태가 일어났을 때도요

Bu gerçekten sizi kurtarabilir. Sadece sığınak kazmak için değil, çığlar için de gerekli.

저는 이런 방법들이 상황을 피하는데 도움이 된다는 걸 알고 있었고

ve her iki seçeneğin de beni bu durumdan kurtarabileceğini bilsem de

냄새는 그리 좋지 않지만 몸을 식히는 데 도움이 될 겁니다

Bu pek hoş kokmayacak ama serinlememe yardımcı olacaktır.

이래서 추적할 때 나무는 늘 도움이 되죠 단서를 잡아챌 때가 많거든요

İz süren biri için ağaçlar bu yüzden iyidir. Çünkü genelde işaret barındırırlar.

이 동영상을 좋아해주시고 채널을 구독하는 것 또한 우리가 성장하는데도 도움이 됩니다.

Bu videoyu beğenme ve kanala abone olma büyümemize de yardımcı olacak.

‎집에 돌아와서 과학 논문을 ‎닥치는 대로 읽은 게 ‎꽤 도움이 됐죠

Eve dönüp olabildiğince çok bilimsel makale okumak çok faydalı.

‎하지만 이런 희미한 빛은 ‎땅에서 먹이를 찾는 동물들에겐 ‎큰 도움이 안 됩니다

Fakat bu soluk ışık yerde yemek arayan hayvanlara pek fayda etmez.

‎페로몬 입자 수백만 개 중 ‎하나도 감지할 수 있습니다 ‎갈지자로 나는 건 암컷의 위치를 ‎정확히 찾는 데 도움이 되죠

milyonlarcasının arasından tek bir feromon molekülünü tespit edebiliyor. Zikzak çizerek dişinin yerini daha iyi belirliyor.