Examples of using "정도는" in a sentence and their turkish translations:
Ve belki, belli noktaya kadar
Şaşırtıcı biçimde, izleyicilerin yaklaşık yarısı
Çok enerji vermeyecektir ama elbet bir şey verecek.
ve en azından bir dereceye kadar neyin geldiğini görebiliyoruz.
Çok enerji vermeyecektir ama elbet bir şey verecek. Bakın, ağacın kabuğundan bir parça alırsanız
İnsanlar köknar ağacının bir kısmının yenebildiğini bilmezler. Çok enerji vermeyecektir, ama elbet bir şey verecek.