Examples of using "없다면" in a sentence and their turkish translations:
Eğer yoksa nasıl bir ayarlama yapmalıyım?
Eğer aşağıya yürüyerek inemiyorsam
hiçbir şirket adı, telefon numarası, e-posta adresi, posta adresi yoksa,
Amerika Birleşik Devletleri'nde bir demokrasi olmazsa
ve hayatta kalmaya çalışan biri olarak, ellerimi kullanamazsam
Peki ya siz benim avantajlarıma sahip değilseniz?
Korku olmazsa aptalca şeyler yaparız.
Cesaret olmazsa da bilinmeyene asla adım atamayız.
Peki karanlık maddeniz yoksa ne olur?
Kurumlarımız yıkılıyorsa ve yeniden düzenleme umudu yoksa
ve kendisinin de beklediği şekilde artık üretken değilse,
kamera ya da telefonunuzu getiremeseniz?
Bir çıngıraklı yılan tarafından ısırılır ve yardım alamazsanız başınız cidden belaya girebilir.