Examples of using "내려갈" in a sentence and their turkish translations:
Eğer aşağıya yürüyerek inemiyorsam
Buradan inmenin bir yolunu bulmalıyım.
Tamam, onun yanına inmenin bir yolunu bulmalıyız.
Buradan geçirelim ve şimdi başlamaya hazırız.
Şu anda geri dönüşü olmayan noktadayız. Kararlıyız!
Bunu kullanabilirsem beni yola indirecektir.
aşağı ulaşmanın yolunu arayacağım.
Onlarca metre olmalı. Buradan aşağı inmeye imkân yok.
Tamam, bu halatı bağlayıp hazırlanalım.
Ama deneyimlerime göre biliyorum ki serbest inişte çok dikkatli olmalıyım.
Bu yüzeyden kayarak inmek için küreğimi kullanabilirim diye düşünüyorum.
Ya da bu halatı kullanarak bağlayacak bir şey bulup onunla aşağı inebiliriz.
Halatla inmek iyi olur, hemen oraya ineriz. Kötü yanı, halatı bağlayacak pek bir şeyin olmaması.