Translation of "능력이" in Turkish

능력이 없다면 무엇이 필요할까?

Eğer yoksa nasıl bir ayarlama yapmalıyım?

우리는 그런 능력이 없습니다.

Henüz bu yetiye sahip değiliz.

논리적 의사결정 능력이 떨어져

Mantıklı karar vermek için gerekli öz denetimden mahrumdular,

아무리 관찰 능력이 뛰어나도

Bakmak ile ilgili ne kadar becerikli görünseniz de

질문을 적절하게 하는 능력이 부족하고

ama sorularını doğru düzgün sormaktan yoksundular

‎하지만 헌츠먼거미는 ‎놀라운 능력이 있습니다

Fakat avcının inanılmaz bir kabiliyeti var.

적극적으로 대처해 긍정적인 변화를 가져올 능력이

Bizim de aynı şekilde olumlu şekilde hareket etme becerimiz var,

처음에는 반응을 보이지만 나중에는 조정 능력이 생깁니다.

örneğin, savaş alanındaki korku hissi ve korunmak için eğilmek -

보석금을 지불할 능력이 없기 때문에 거기 있습니다.

kefalet ödeyemedikleri için oradalar.

바쁜 것을 처리할 수 있는 능력이 떨어지게 됩니다.

meşguliyetinizle daha az başa çıkabilmeniz.

시스템의 잠재적인 재생산 능력이 위험한 상황이 된다는 것이죠.

sistemin yeniden üretme kapasitesini riske atmış olurdunuz.

우리 모두에게 삶을 바꿀 수 있는 능력이 있다고 말하죠.

Bazı dış güçlere başvurmadan,

우리 뇌는 심오한 질문을 던질 수 있는 능력이 있지만

Beynimiz, böyle zor soruları sorabilecek kadar güçlü

저에게는 과학에 있어 모든 것을 이해하는 묘한 능력이 있어요.

bilimle ilgili her şeyi anlamaya yönelik esrarengiz bir yeteneğim var,