Examples of using "어두운" in a sentence and their turkish translations:
Piton gece göremediğinden...
Okyanusun en büyüleyici yüzünü sergilemesiyse
Gece olunca, mercanların bile karanlık yüzü ortaya çıkıyor.
Seyircinin rahatı için karanlığı süslüyor, acıyı kesiyor
Fakat daha karanlık gecelerde... ...altıncı bir his devreye giriyor.
Ay döngüsünün en karanlık evresi.
Çocukların üzgün minik suratları
Dişi aslan, Yeni Ay'ın kara gecelerinin getirdiği avantajı yakında kaybedecek.
Gecelerin en karanlığında Namibya'nın kumulları korkulası yerlerdir.
Şehrin ışıklarını geride bırakıp karanlık açık okyanusa ulaşan kürklü foklar artık daha güvende.
Yumurtalar arka tarafta, karanlıkta. Görülmeleri imkânsız.
Bazı insanlar Afrika'dan çıkıp daha soğuk daha karanlık yerlere gittiler
Isı algılayan termal kamera en karanlık gecede bile görebilir.
...bu karanlık suların daha da derinlerine iniyoruz.
kötü bir isim söylediğindedir" yazıyor.
Vampir yarasalar en çok en kara gecelerde harekete geçer. Karanlıkta kan peşindedirler.
Dişi, Ay küçülmeye devam ederken... ...en kara gecelerden en iyi şekilde faydalanmalı.
Artık güvende, biraz da akıllandı. Bu yoğun, karanlık yağmur ormanlarında ayrı düşmemek zor olabiliyor.