Translation of "드러냅니다" in Turkish

‎진귀한 오아시스를 드러냅니다

...nadir rastlanan bir vaha tespit ediyor.

공간은 이렇게 모습을 드러냅니다.

Bu bir boşluğun açığa çıkışı.

‎밤에는 산호조차 ‎어두운 면을 드러냅니다

Gece olunca, mercanların bile karanlık yüzü ortaya çıkıyor.

‎저조도 카메라가 ‎강력한 포식자들을 드러냅니다

Düşük ışığa duyarlı kameralar Mumbai sokaklarında kol gezen...

‎7톤의 포식자들이 ‎섬세한 면모를 드러냅니다

Yedi tonluk avcılar... ...narin yanlarını sergiliyor.

자연은 독특한 방식으로 그 모습을 드러냅니다.

Zaman penceresinden dünyaya baktığımızda

제 연구 프로그램에서 현저한 효과를 드러냅니다.

Araştırmam bunun önemli bir etkisi olduğunu gösteriyor.

‎밤이 깊어질수록 ‎바다는 더 많은 신비를 드러냅니다

Gece ne kadar karanlık olursa... ...bu sular insanı o kadar hayrete düşürüyor.

‎더 높은 곳, 열 감지 카메라가 ‎어둠 속에 숨어 있는 ‎또 다른 사냥꾼을 드러냅니다

Isıya duyarlı kamera daha yükseklerde, karanlıkta saklanan bir başka avcıyı ortaya çıkarıyor.