Translation of "보석금을" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "보석금을" in a sentence and their turkish translations:

판사는 500달러의 보석금을 선고했죠.

bir hakim 500 dolar kefalet belirledi.

하지만 우리가 보석금을 내주면

Ancak fon kefaletlerini ödediğinde

저희는 뉴욕시 저소득층의 보석금을 내주었고

New York City'den düşük gelirli insanların kefaletini ödüyoruz

보석금을 내주기 위한 네트워크가 확장되고 있죠.

ve büyük hayallerle savaşmaya hazır

보석금을 지불할 능력이 없기 때문에 거기 있습니다.

kefalet ödeyemedikleri için oradalar.

그 때 브롱크스 자유 기금이 그의 보석금을 내주었습니다.

Bronx Özgürlük Fonu müdahele etti ve kefaletini ödedi.

각 프로젝트 현장은 보석금을 내주는 팀으로 구성될 겁니다.

Her bölge, kefalet karşıtlarından oluşan bir ekiple donatılacak.

우리는 형사 사건 마지막에 보석금을 돌려준다는 걸 알고 있었고

Kefalet parasının bir ceza davası sonunda geldiğini biliyorduk,