Translation of "저희는" in Turkish

0.020 sec.

Examples of using "저희는" in a sentence and their turkish translations:

저희는 살아났습니다.

Ve atlatmayı başardık.

저희는 전진했습니다.

Biz ise devam ettik.

저희는 이미 지쳤고,

Ve biz çok yorulduk

저희는 쇼호크 듀오입니다.

Biz Showhawk Duo'yuz.

저희는 매우 흥분했습니다.

Epey heyecanlıydık.

저희는 소규모 스튜디오였죠.

küçük bir stüdyoyduk.

저희는 번갈아 노래를 불렀지만

Sırayla şarkı söylüyorduk

저희는 실험으로 증명을 합니다.

ve deneylerimiz de bunu kanıtlıyor.

저희는 해양 드론을 탄생시켰습니다.

okyanus dronunun doğuşunu sağladık.

저희는 북극 빙상까지 항해했습니다.

Ta kutup buzuluna kadar yelkenle gittik.

저희는 스트레스를 받으며 연습했습니다.

Baskı altında çalışmayı öğrendik.

저희는 국경에서 매일같이 사람들에게 경고합니다.

Sınırda insanlara her gün şunu söylüyoruz

저희는 자국에서 안전하다고 느끼지 못하고

Bütün dünyadan LGBT göçmenleri gördük

저희는 이렇게 준비되어 있는 여성들을

gönülden inanıyoruz ki

현재 저희는 프리타운을 전면적으로 바꿀

Bugün şehrimizi dönüştürmek için

저희는 그들의 뇌 활동을 쭉

onlara bir dizi yeni şey öğretmeye çalışacağız

작년에서야 저희는 노화와 수면 부족이

Geçen yıl sonunda kanıtlar yayınladık,

저희는 뉴욕시 저소득층의 보석금을 내주었고

New York City'den düşük gelirli insanların kefaletini ödüyoruz

그래서 저희는 교실로 들어갈 때마다

Ve böylece sınıfa girdiğimizde,

저희는 새로운 신호 통로를 발견했습니다.

hücre yoğunluğuna bağlı olarak kanser hücrelerinin

저희는 계속 기다렸지만 알 수 없었죠.

Beklemeye devam ettik. Hiçbir haber yoktu.

바로 작년 저희는 이에 관해 재논의하였는데

Bu sistemleri geçen yıl revize ettik

"저희는 다양성을 고려하여 캐스팅을 하지 않는데요."

"Bu role farklı görünen birilerini seçmeyi düşünmüyoruz."

저희는 지역 2년제 대학과 손을 잡고

Yerel üniversitelerle iş birlikleri yaptık

저희는 조금씩 조금씩 파트너들와 함께 일하며,

Böyle az az, ortaklarımızla çalışarak,

저희는 이 프로그램을 두 번 했습니다.

Bu programı iki kere yaptık

저희는 새로운 암 치료를 개발하고 있습니다.

Toksisiteyi kısıtlayacak ve ilaç direncini azaltacak

그러면 저희는 "나중에 다시 올까?"라고 물어봐요.

"Daha sonra mı gelelim?" diye sorduk.

저희는 깨어있는 대부분의 시간 동안 일을 합니다.

Uyanık olduğumuz saatlerin çoğunu işte geçiririz.

저희는 늘 이중 핵심가치를 기반으로 회사를 운영해왔습니다.

Şirket olarak hem yatırımcılara kâr sağlayarak

그래서 저희는 코스타리카 전체를 2주 동안 돌면서,

İki hafta boyunca Costa Rica’da arabayla dolaştık,

결국 그해 여름에 저희는 벽을 다 칠했어요.

Ama o yaz duvarları boyadık.

저희는 도대체 뇌가 어떤 부정적인 영향으로 인해

Beyinde daha nelerin yanlış giderek

저희는 중국음식을 먹으며 불평등에 관해 토로하고 있었는데

Çin yemeği yiyor ve bu adaletsizlik hakkında konuşuyorduk,

그리고 저희는 몇 년간 연구를 한 끝에

Yıllarca birlikte deneyler yürüttükten

이 사진이 찍혔을 때 저희는 pH를 측정하고 있었죠.

Bunu biliyorum çünkü bu resim çekilirken pH değerini ölçüyorduk.

그러던 어느날, 저희는 마침내 한 번의 결실을 얻었습니다.

Fakat bizim durumumuzda, bu gerçekten oldu.

그래서 저희는 정말 마음에 드는 종을 찾았을 때,

Hoşumuza giden bir çeşit bulduğumuzda

2016년, 저희는 모두 모여서 세계 백반증의 날을 기념했어요.

2016'da, Dünya Vitiligo Günü'nü kutladık.

저희는 규정에 따라 자동으로 조제하는 걸 고려하고 있습니다.

Bizce mevzuat yolu otomatikman çözülürse,

"우리 회사로 일하러 오십시오. 저희는 996 일하기 때문입니다."

"Gelin bizim için çalışın çünkü bizler 9-9-6 'yız."

저희는 메기 글린할 주연의 "Sherrybaby"를 DVD로 제작했어요.

Maggie Gyllenhaal "Sherrybaby" bunu DVD olarak yayınladık,

그래서 저희는 임상 전 실험 동물에게 직접 해보았죠.

Yaptık, preklinik hayvan modellerinde başardık.

저희는 다른 한편으로 종양 확대를 막으려고 함으로서가 아니라

Diğer taraftan, bizim bulduğumuz ilaç kokteyli metastazı hedef alırken

그래서 여름 내내, 저희는 전체 전자 배선을 다시 설치했습니다.

Ve o yaz tüm elektrik sistemini baştan döşedik.