Translation of "굉장히" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "굉장히" in a sentence and their turkish translations:

굉장히 진 땅이네요

Gittikçe bataklık hâlini alıyor.

뛰어내리자고요? 굉장히 높은데요

Atlamak istiyorsunuz! Bu uzun bir mesafe.

전 굉장히 혼란스러웠어요.

bu tanışma konusunda karışık hisler içindeydim.

모두 굉장히 비슷하죠?

Oldukça benzerler.

‎게다가 굉장히 공격적이죠

Ve çok agresifler.

사로잡히는 것은 굉장히 쉽죠.

son attığı tweetleri takip etmek çok kolay.

그 일에 굉장히 열정적이고요.

Buna oldukça bağlı.

물론 굉장히 어려울 수 있습니다.

Bu da zor, hem de çok zor olabiliyor.

그러나 이건 굉장히 멋진 사례이고

fakat şunu bilmelisiniz ki bu çarpıcı bir örnek

여러분은 아마 굉장히 실망하실 겁니다.

Çok ağır hayal kırıklığı yaşarsınız.

보시는 모습은 굉장히 똑같다는 거예요.

Yine de gördüğümüz şey tamamen aynı.

과학자들에게 굉장히 가치있는 것이 되었습니다.

6.000'den fazla makale ve kitap yayımlandı.

지팡이를 짚고 굉장히 천천히 들어오셨어요.

Yürüyerek beni görmeye gelirdi,

실험 대상자들에게 굉장히 불쾌한 비디오를 보여줬는데

Gönüllülerimiz fazlasıyla tatsız filmler izledi

그 중에는 굉장히 개인적인 사진들도 많았습니다.

ve bazıları da bir hayli özeldi.

‎그러나 밤이 되면 ‎굉장히 적대적으로 변하죠

Ama geceleri şaşırtıcı derecede vahşi bir ortam oluşur.

그는 소시지가 굉장히 맛있다는 것을 알지요.

Sosisin lezzetli olduğunu biliyor

CQ: 굉장히 쉬운 것처럼 말하네요, 로란.

CQ: Çok kolaymış gibi anlatıyorsun Lauran.

그것도 굉장히 좋은 경험이었는데, 4년 전이었죠.

Harika bir deneyimdi ama dört yıl oldu.

따라서 무언가 퍼뜨릴 때는 굉장히 조심해야 합니다.

bu nedenle yaydığımız şeylere çok dikkat etmeliyiz.

저는 이 말을 듣고 굉장히 마음이 아팠어요.

Bu gerçekten kalbimi kırdı,

40년 전에는 칼로리 수출국의 수는 굉장히 적었습니다.

40 yıl önce birkaç ülke net kalori ihracatçısıydı.

이란 사람들은 사우디를 굉장히 비난하였고 불화는 증폭되었다.

İran, bundan Suudi Arabistan'ı sorumlu tuttu, savaşı kızıştırdığı için.

RH: 그 당시에 2007년이었는데 그 때 굉장히 흥미진진했어요.

RH: Evet o zaman oldukça heyecan vericiydi 2007 falandı.

당신은 넷플릭스를 굉장히 잘 운영해 왔고, 억만장자가 됐죠.

Netflix'le inanılmaz işler yaptın, milyardersin

사람들의 그런 반응에 굉장히 놀랐을 거예요 그래서 바로 도망가지 않은 거죠

muhtemelen insanların ona kötü davranmasına, ateş etmelerine şaşırdı, o yüzden hemen kaçmadı.