Translation of "그러나" in Turkish

0.017 sec.

Examples of using "그러나" in a sentence and their turkish translations:

그러나 어렵습니다.

ama oldukça zor.

그러나 녹록지 않았어요.

Ancak yine de kolay değildi.

그러나 할머니의 삶이

Ama büyükannemin

그러나 다시 생각해보십시오.

Bir kez daha düşünün.

그러나 문제가 지속하고

Ama bu problemlerin devam etmesi

그러나 그는 또한

Fakat aynı zamanda, destek ve güç vermek

‎그러나 이제 ‎처음으로

Ama artık... İlk defa olarak...

‎그러나 저조도 카메라는

Düşük ışıkta çekim yapan kameralarsa...

그러나 이야기의 매체가 달라져서

Ama hikâyelerle olan meşguliyetimiz değişse bile

그러나 공정한 순환이 이뤄지다가

Ama adil başlarken

그러나 이걸 표현하기가 힘들었어요.

Ama tercüme edemiyorum.

그러나 이야기의 영웅인 우리는

Ama bu hikâyenin kahramanları biz,

그러나 위험 요소가 동반됩니다.

Ancak bazı riskler vardır.

그러나 두렵다고 말하기도 합니다.

Ancak bana korkularından da bahsediyorlar.

그러나 엘 카피탄은 달랐습니다.

Ama El Cap farklıydı.

그러나 저는 묻고 싶습니다.

Ama size sormak istiyorum:

그러나 오전 11시가 되면

Ama 11'de,

그러나 다른 쪽 끝에는

Diğer yanında ise

‎그러나 노련한 수컷이 ‎가로막습니다

Fakat daha tecrübeli erkekler yolunu kesiyor.

‎그러나 기온이 떨어지고 있습니다

Fakat hava soğumaktadır.

‎그러나 밤은 양날의 검입니다

Ama gecenin olumsuz yanları da var.

‎그러나 코끼리의 구원 요청은

Fakat fillerin imdat çağrıları...

‎그러나 이맘때에는 ‎밤이 중요하죠

Ama yılın bu vakti... ...geceyle yüzleşmek zorundalar.

그러나 Covid-19는이를 뒤집습니다.

Ancak Covid-19 bunu tersine çeviriyor.

그러나 여기에 비누를 더해준다면,

Ama sabun ekleyince...

그러나 지속적인 변화는 시작되지 않았습니다.

ama durdurulamaz bir değişiklik tetiklenmemişti.

그러나 제가 병을 선고받기 이전으로

Ama kendimden bana tanı konulmadan önceki halim olmayı

그러나 제가 기회를 잃어버렸음을 알았죠.

Ama fırsatımı kaybettiğimin farkındaydım.

그러나 그런 일은 일어나지 않았죠.

Ama olan bu değildi.

그러나 이건 굉장히 멋진 사례이고

fakat şunu bilmelisiniz ki bu çarpıcı bir örnek

그러나 기회는 좀처럼 오지 않습니다.

ve fırsatların zor bulunduğunu düşünün.

그러나 저는 만족할 수 없었습니다.

Ama tatmin olmamıştım.

그러나 AI 발견은 계속되어 갔습니다.

Fakat yapay zekâ çağı keşifleri devam etti

그러나 건축을 놀랍게 만드는 데는

Ama mimariyi daha da

그러나 아름다움은 시시한 생각이 아닙니다.

Ama güzellik önemsiz bir şey değildir.

그러나 첫 걸음에는 용기가 필요하죠.

Ancak ilk aşama cesaret gerektiriyor.

그러나 이 프로그램을 만난 후

Bu program sayesinde,

‎그러나 여전히 나눌 마음이 없군요

Yine de paylaşmaya pek gönlü yok.

‎그러나 오래 버틸 순 없습니다

Ama çok uzun sürdüremiyor.

‎그러나 너무 강한 태양은 ‎치명적입니다

Fakat güneşin fazlası da öldürebilir.

‎그러나 어떤 불안에도 ‎반응이 일어납니다

Ama her türlü rahatsızlık bu tepkiyi doğuruyor.

‎그러나 이제 그들의 길은 ‎막혀버렸습니다

Fakat günümüzde yolları üzerinde engeller var.

그러나 첫 번째 두려움이 사라지면

Ancak ilk korku geçtiğinde,

그러나 파리지옥은 여전히 열려있는 상태입니다.

Lakin, sinekkapan kapanmadı.

그러나 대부분의 경우, 당신은 혼자였습니다.

Fakat çoğunlukla yalnız başınaydınız.

그러나 Covid-19는 아주 새롭습니다.

Ancak Covid-19 çok yeni.

그러나 많은 사람들에게 다른 대안은 없습니다.

Ama çoğu için alternatif daha kötü.

그러나 저는 책을 더욱 자세히 읽을수록

Ancak kitaplarıma daha derinden bakmayı öğrendikçe,

그러나 '어느 정도의 스트레스'나 '심한 스트레스',

Fakat stres seviyesini orta derece strese, yoğun strese,

그러나 이번에, 저는 새로운 목소리를 들었습니다.

Ama bu sefer, yeni bir ses duydum.

그러나 저는 제가 연결되어 있다고 믿어요.

Bağlandığıma güveniyorum.

그러나 유감스럽게도 진실은 여러분의 편이 아닙니다.

Kusura bakmasınlar ama işin aslı öyle değil.

그러나 그는 7년이나 감옥에 수감되어 있었습니다.

ama yine de 7 yıl hapse mahkum oldu.

그러나 많은 방식들에서 또 많은 장소들에서

Ancak gerçek dünyanın her yerinde pek çok farklı şekilde etrafımızı sarmış,

‎그러나 만조가 ‎더 큰 위험을 불러들였습니다

Fakat yüksek gelgit, kıyıya daha büyük tehlikeler çekmiş durumda.

‎그러나 어두운 밤에는 ‎육감이 눈을 대신합니다

Fakat daha karanlık gecelerde... ...altıncı bir his devreye giriyor.

‎그러나 밤이 되면 ‎굉장히 적대적으로 변하죠

Ama geceleri şaşırtıcı derecede vahşi bir ortam oluşur.

‎그러나 새우의 고난은 ‎이제 막 시작입니다

Ama henüz yolun çok başında.

‎그러나 물개들도 ‎배를 채우긴 채워야 합니다

Ama bir noktadan sonra, fokların geri kalanları da beslenmek zorunda.

그러나 사소한 것이 큰 변화를 만들죠.

Ancak önemli olan bu küçük şeyler.

그러나 예컨대 보수적 가치관을 가진 사람들이

Ancak şunu düşünün,

그러나 저는 혼자 할 수 없었습니다.

Ancak bunu tek başıma yapamazdım.

그러나 대공황 최악의 해만큼 나쁘지는 않았습니다.

Fakat işsizlik oranının ¼ olduğu,

그러나 1973년 영국이 유럽연합에 가입한 후.

Fakat İngiltere, 1973’te Avrupa Birliği’ne katıldıktan sonra,

그러나 왜 우리는 여자아이들만 결혼을 갈망하도록 가르칠까요?

Ama neden kızlara evliliği hedeflemelerini öğretirken,

그러나 선생님의 시야를 벗어난 집의 조용한 곳에서는

Ancak dairemizin sessizliğinde, öğretmenimin bakışlarının dışında

그러나 방문 당시 글렌의 집은 가압류 직전이었고

Ama onunla tanıştığımda ipoteği paraya çevrilmek üzereydi.

그러나 여전히 제 깊은 곳에서는 단절되어 있었죠.

hâlâ onlardan derinden kopuktum.

그러나 우리가 어디에 있든 감정은 색을 입습니다.

Nerede olduğumuza bakmaksızın her nasılsa, duygu cinsiyetli.

그러나 이런 기회, 청년에게 배당되는 이 기회는

Ama bu genç topluluğa

그러나 그게 여러분이 할 수 있는 최선입니다.

Fakat yapabileceğiniz en iyi şey bu.

그러나 실제로 일어나는 일을 보고는 울음을 터뜨렸습니다.

Gerçekten ne olduğunu görünce de gözyaşlarına hakim olamadı.

그러나 이스라엘 사람과 그들의 역사에 대해 알게되고

ama onları tanıyıp hikâyelerini öğrenerek

그러나 코뿔소는 남성의 움직임을 읽고 방향을 틀죠

Fakat gergedan ne yapacağını anlıyor, dönüp saldırıyor.

그러나 전문가들은 코뿔소가 타고난 킬러는 아니라고 말합니다

Ancak uzmanlar, gergedanların doğuştan katil olmadığını savunur.

그러나 놀란 표범은 다른 생각이 있나 봅니다

Ancak paniklediği belli olan parsın başka düşünceleri var.

그러나 여러분은 여러분이고 감정은 그저 데이터의 원천입니다.

Oysa siz sizsiniz, dugularınız ise veri.

그러나 해양 플라스틱 폐기물을 미리 방지하는 것은

Ancak okyanus plastiğini engellemek

‎그러나 이곳엔 물개 말고도 ‎다른 사냥꾼이 있습니다

Fakat buradaki tek avcılar foklar değil.

‎그러나 낮게 뜬 태양에 ‎물개의 실루엣이 드러납니다

Fakat alçalan güneş fokun silüetini ortaya çıkarıyor.

‎그러나 영역 싸움은 ‎영원히 끝나지 않을 것입니다

Fakat yer kavgası asla son bulmayacak.

‎그러나 다른 동물들에게 ‎시련은 이제 막 시작입니다

Ama başkaları için... ...zorluklar daha yeni başlıyor.

그러나 이 연구는 또한 긍정적인 결과도 보여줍니다.

Ama bu araştırmanın ayrıca iyimser yönleri de var:

그러나 대부분은 이것이 사실이 아닌 걸 알고있습니다.

Ancak, çoğumuz bunun doğru olmadığını biliyoruz.

그러나 연합군의 거대한 공격을 멈출 수는 없었다.

Ancak Koalisyon juggernaut olamazdı durdu.

그러나 바클라이는 포위를 두려워했고, 다시 후퇴를 명령했다.

Ancak Barclay, kuşatmadan korkarak, başka bir geri çekilme.

그러나 미국에서는 정부 안에서도 엇갈리는 주장이 나옵니다.

Fakat Birleşik Devletler'de, federal hükümetten gelen mesaj çelişkiliydi.

그러나 만약 여러분이 감염되지 않았다는게 확실하다고 가정해봅시다.

Ama diyelim ki kesinlikle, %100 virüse sahip değilsiniz.

그러나 전문가들은 에어로졸이 감염 환자를 돌보는 의료진들에게

Fakat uzmanlara göre, onlar covid-19 hastalarına çoğunlukla çok yakın

그러나 독감의 치수는 0.1 %로 훨씬 낮습니다.

Ancak gripte ölüm oranı daha da düşük: %0.1.

그러나 미국이 후세안을 교체하려고 하자 문제가 발생하였다.

Amerika, Irak'tan çekilmeyince, işler iyice sarpa sardı.

그러나 이것은 그들이 태생적으로 우월해서 그런 것이 아니고,

ama doğuştan daha üstün oldukları düşüncesinden dolayı değil.

그러나 제 생각에 그 미덕은 어쩌면 열망이 덜하고

Ama bence biri,

그러나 매달 천만 개의 새로운 일자리가 생기지는 않습니다.

Ancak dünyada her ay 10 milyon yeni iş ortaya çıkmıyor.

그러나 예술이 우리 경제에 이처럼 크게 공헌함에도 불구하고

Sanat ekonomiye bu kadar fazla katkı sağlıyorsa

‎그러나 이제 인간의 영향으로 ‎새로운 야행성 습성이 나타납니다

Fakat artık bizim okyanuslarda yarattığımız etkiler de gece hayatında yeni davranışlar doğurmaktadır.

‎그러나 가장 가까운 먹이터도 ‎100km 이상 떨어져 있습니다

Ama beslenecek en yakın yerlerin uzaklığı 100 kilometreyi aşabiliyor.