Examples of using "관심이" in a sentence and their turkish translations:
Umursamıyoruz.
Neye önem veriyorlar, fikriniz var mı?
Siyasetle her zaman ilgilendim.
Benden sonra ismimin yaşaması fikri hiç ilgimi çekmiyor.
ve değnekle sınıfta gezmeye bir ilgisi yoktu.
Merkeze nesnel koşullar yerine öznel koşullar geldi.
Diğerleri için ilerleme fikri onları ürpertiyor.
ve kusurlarımızın farkına varmanın bizi güçlendirebilmesi beni çok şaşırtıyor.
Oğlum bu aşamada su altındaki her şeyle çok ilgiliydi.
Özellikle de ters gidebilecek şeylere karşı ilgim var: