Translation of "‎점점" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "‎점점" in a sentence and their turkish translations:

점점 어두워집니다

Hava kararıyor.

점점 가까워졌어요.

Yakınlaştık.

점점 더 가팔라지네요

Yamaç çok fena dikleşiyor.

점점 더 위험해지네요

Bu gittikçe tehlikeli bir hâl alıyor.

횃불이 점점 약해지네요

Bu meşale gittikçe sönüyor.

점점 저렴해지기 때문입니다.

gün geçtikçe ucuzluyor.

철학자들의 영역에서 점점 벗어나,

onlar kalbin mecazi anlamlarıyla ilgileniyorlar

그리고 점점 세상이 산업화되며

Sanayileşen ülkelerde uykunun mahvedilmesi

그녀는 점점 유명해지기 시작했어요.

Kerabai çok ünlendi.

점점 더 많은 이익배당과 순수익이

ve orada giderek artan biçimde, hisse kârları ve net gelirler

그리고 점점 더 나아질 것입니다.

Durun daha bitmedi.

그리고 점점 증가해 넘치게 됩니다.

ve gitgide taşıyor.

우리 기술이 점점 더 발전하면서

teknoloji ilerledikçe,

아무래도 점점 나빠지고 있는 것 같네요.

Oldukça kötü bir halde olduğumuz görülüyor.

오랑우탄이 죽을 때마다 점점 멸종에 가까워지죠

Yani soyları tükenmeye doğru giderken ölen her orangutanın başına gelenler

손바닥이 땀에 젖고 점점 고조되는 공포감을

terleyen avuçları, o artan panik hissini iletemem.

진흙탕이 점점 깊어지네요 밀물이 들어왔을 때

Ah, gelgitler arttıkça çamur daha da derinleşiyor.

저라면 이쪽으로 갈 겁니다 점점 어두워집니다

Onun yerinde olsaydım bu tarafa gelirdim. Hava kararıyor!

중력이 작용하면서, 점점 더 많은 질량들이

Yer çekimi devreye girdi ve fazladan maddeyle başlamış bölgelere

‎몸이 적응해 갈수록 ‎점점 더 편안해집니다

Ve vücut uyum sağladıkça her şey daha da kolaylaşıyor.

여기 매달려 있자니 점점 힘이 빠지네요 이런!

Burada tutunarak güç kaybediyorum.

‎태양의 궤적이 점점 ‎북반구 깊숙이 들어옴에 따라

Güneş, kuzey yarı küreye iyice işlemeye başladıkça...

‎조수가 점점 강해집니다 ‎범프헤드비늘돔이 산란하기에 ‎완벽한 조건이죠

Gelgitler güçlenmeye başlamış. Tümsek başlı papağan balığının üremesi için mükemmel şartlar oluşmuş.

보세요, 여긴 점점 가팔라지니 저라면 내려가지 않을 겁니다

Bakın, burası dikleşiyor. O taraftan aşağı inmezdim.

그리고 점점 더 커져 반 에르도안 시위가 됐습니다

Olaylar büyüdükçe büyüdü çünkü olaylar temsil niteliği taşıyordu.

하지만 조용한 장소를 찾는 건 점점 더 어려워지고 있습니다.

Ancak sessiz alan bulmak gitgide daha zor bir alıyor,

새로운 화학 반응이 일어나고, 사람들은 점점 그것을 인식하게 됩니다.

Yeni kimyalar yaratılır, insanların farkındalığı artar

‎해조 숲은 물론 그 안의 생물과 ‎점점 더 깊은 관계를 맺었습니다

Haftalar, aylar ve yıllar geçtikçe, deniz ormanındaki hayvanlarla olan ilişkim

모두 가족기반 회사로 시작했지만, 점점 커가면서 공공의 회사가 되었지. 비지니스 라인도

aile şirketi oldular. Ancak büyüdükçe kamu şirketi oldular. Hepsi

답을 찾기 위해 작지만 점점 커지고 있는 젊은 연구원 그룹에 연락을 했습니다.

Bunun cevabı için küçük ama büyüyen bir grup genç araştırmacıya ulaştım,