Examples of using "어두워집니다" in a sentence and their turkish translations:
Hava kararıyor.
Hava gittikçe kararıyor.
Onun yerinde olsaydım bu tarafa gelirdim. Hava kararıyor!
Hava gittikçe kararıyor. Bir yerde kamp kurmayı düşünmeliyiz.
Açık düzlüklerde her gece farklı bir mücadele verilir. Afrika Savanı kararıyor.