Examples of using "붙어" in a sentence and their turkish translations:
pediseller derinize yapışıp çok güçlü bir zehir bırakır.
İki ahtapotun birbirine yakın durması çok nadirdir.
Duvardaki grafiklerle etkileşime girmek için gönüllü oldum
Karanlıkta yol alırken üstüne yapışan remora kortejini saymazsak.
Sonra bir baktım ki yuvanın dışına sürüklenmiş, ölmek üzere.