Translation of "‎문어" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "‎문어" in a sentence and their turkish translations:

‎당시에 저는 ‎온통 문어 생각뿐이었어요

O zamanlar tek yaptığım şey onu düşünmekti.

‎똑똑히 봤어요 ‎물어뜯긴 문어 팔을요

Kopmuş kolunu, ağzında görebiliyordum.

‎날마다 톰에게 문어 얘기를 했죠

Her gün ona hikâyelerimi anlatıyordum.

‎암컷 문어 옆에 ‎큰 문어가 있었어요

hemen yanında büyük bir ahtapot daha vardı.

‎문어 덕분에 ‎온전히 느낄 수 있었죠

Bana bir ziyaretçi olmamayı,

‎문어 냄새가 진동하자 ‎상어는 다시마를 ‎마구 물어뜯었어요

Bütün koku yosunda olduğu için köpek balığı yosunu ısırıp koparmaya başladı.

‎저는 암컷 문어 덕분에 ‎자연의 소중함을 깨달았습니다

Vahşi doğanın ne kadar değerli olduğunu anlamamı sağladı.

‎문어 팔의 아랫부분에는 ‎단단한 껍데기를 뚫는 드릴이 있죠

Her kolunun dibinde, sert kabukları aşabilecek bir delici var.

‎문어 두 마리가 붙어 있는 건 ‎보기 드물어요

İki ahtapotun birbirine yakın durması çok nadirdir.

‎그런 제가 달라진 거죠 ‎문어 덕분에 다른 존재에게 ‎관심을 기울이게 됐어요

Değiştiğimi fark ettim. Bana, başkalarına karşı hassas olmayı öğretiyordu.

‎상어는 주변을 헤엄치며 ‎문어 냄새를 추적했어요 ‎그 모습을 보니 불안감이 엄습했죠

Köpek balığının etrafında yüzüp kokusunu aldığını gördüm. "Olamaz, yine aynı kâbusu yaşayacağız."

‎문제는 물속으로 ‎돌아가야 한다는 거였죠 ‎상어는 문어 냄새를 ‎다시 쫓고 있었어요

Ama sorun şu ki geri dönmesi gerekiyor. Diğer tarafta, köpek balığı kokusunu tekrar aldı.