Translation of "Videogiochi" in Turkish

- Pensi che i videogiochi diano dipendenza?
- Tu pensi che i videogiochi diano dipendenza?
- Pensa che i videogiochi diano dipendenza?
- Lei pensa che i videogiochi diano dipendenza?
- Pensate che i videogiochi diano dipendenza?
- Voi pensate che i videogiochi diano dipendenza?

Video oyunlarının bağımlılık yaptığını düşünüyor musunuz?

Quasi nessuna ragazza gioca ai videogiochi.

Neredeyse hiçbir kız video oyunları oynamaz.

Tom è uno sviluppatore di videogiochi.

Tom bir video oyunu geliştiricisi.

A Tom piace giocare ai videogiochi.

Tom, video oyunları oynamayı seviyor.

Di mestiere recensisco film, videogiochi, e tecnologia.

Yaşamak için filmler, video oyunları ve teknolojiyi değerlendiriyorum.

Sviluppando videogiochi per centinaia di milioni di utenti

yüz binlerce kullanıcısı olan video oyunları geliştirmek için harcamıştım

I videogiochi sono davvero legati all'idea di comunità.

video oyunları ve toplumlar gerçekten de oldukça bağlantılı.

Preferirei saltare la scuola e giocare ai videogiochi.

Okulu asmayı ve video oyunları oynamayı tercih ederim.

2,3 miliardi di persone nel mondo giocano ai videogiochi.

Yeryüzünde 2,3 milyar insan video oyunları oynuyor.

è guardare questo mondo dei videogiochi divertente e interattivo

bu eğlenceli, etkileşimli video oyunlarıyla dolu havuza bakmalısınız

Dopo la scuola, studio, poi gioco a dei videogiochi.

Okuldan sonra, ben ders çalışırım, daha sonra video oyunları oynarım.

La cosa migliore del Giappone sono i suoi videogiochi.

Japonya'nın en iyi parçası, video oyunlarıdır.

Ecco perché lo streaming live è decollato con i videogiochi.

İşte bu yüzden video oyunlarında canlı yayın başladı.

Sapessero riguardo a cosa significhi per voi giocare ai videogiochi

video oyunlarının kendilerine kattıklarına ve bir topluluk olmaya dair

I microcomputer, ad esempio, sono stati usati presto per i videogiochi.

Mesela, mikrobilgisayarlar başta video oyunlarında kullanılıyordu

Può guardare la TV tradizionale, giocare ai videogiochi, può andare su YouTube,

Kablolu yayın izleyebilir oyun oynayabilir Youtube'da takılabilir

I videogiochi mi hanno rovinato la vita. Almeno me ne rimangono ancora due.

Video oyunları hayatımı mahvetti, en azından benim hala iki canım var.

Tom sa più cose sul mondo dei suoi videogiochi preferiti che sul mondo reale.

Tom en sevdiği video oyunu dünyası hakkında gerçek dünya hakkında bildiğinden daha fazla biliyor.