Examples of using "Tratta" in a sentence and their turkish translations:
O donanımla ilgilenir.
O, mobilya ticareti yapar.
O ne hakkında?
Daha fazla kural mı? Daha fazla sistem mi?
O, her zaman bana bir çocuk gibi davranır.
Bu kriz zamanıdır!
Eşitlikle ilgili mi?
Bu bir bilmece mi?
Tom, Mary'ye iyi davranıyor.
- Tom bana bir çocuk gibi davranıyor.
- Tom bana çocuk muamelesi yapıyor.
Bana sanki bir yabancıymışım gibi davranıyor.
Bunun ne olduğunu biliyor musun?
insanlar size farklı davranıyor.
Bir kasap et ticareti yapar.
Bu kitap Çinle ilgilidir.
Bu kitap psikoloji ile ilgilenir.
Tom her zaman bana bir çocuk gibi davranıyor.
Tüm mesele de bu değil mi --
Ama bu sadece sihirle alakalı değil.
Bu tamamen... ...dengenizi korumakla ilgili.
Ne olduğunu çok iyi biliyorum.
tüm bunlar ne anlama geliyor?
Ve bu, tekrardan, aza indirgeme ve yeniden kullanma fikrini
Tom bana bir prenses gibi davranır.
Tom Mary'ye bir prenses gibi davranır.
Tom bana çok hoş davranır.
Tom, Mary'ye çok iyi davranmıyor.
Dükkân sebze satıyor.
O, bana kölesi gibi davranır.
O, yemek hakkında seçicidir.
Bu gerçekten hala oldukça kötü sonuçlar.
Burada bahsedilen rüşvet değil
Bu tamamen beceri, bilgi ve riskle ilgili.
Kendi kötü davranışlarımıza gelince
Botanik bitkileri incelenme ile ilgilenir.
Bana onun her zaman davranış tarzı budur.
Bana sanki bir yabancıymışım gibi davrandı.
Sen belki, ama ben hayır!
Tom işçilerine cömert davranır.
Tren Tokyo ve Kagoshima arası çalışır.
Bu sebeple, bağışıklık sisteminize gelince,
Benim cevabım buydu: "Bunun ne olduğunu bile bilmiyoruz,
İşin ucunda evrendeki yerimizi anlamak var.
Onun kitabı trafik kazalarını ele alıyor.
Makale sorunu etik açısından tartışıyor.
Bu kitap İngiltere'deki yaşamı ele alır.
çünkü bu sivil bir durum, bir suç gözaltısı değil.
Kendi vücudunuzun uzmanı olmakla alakalı.
Anti CEO kitabı işte bu.
Geniş kıyafetlerden kesilen, dikilen ve hatta bazen yapıştırılan
çünkü konu tamamen fizik kurallarından ibaret.
Bu, Idaho'nun patatesiyle ünlü olan bölgesi değil.
Ve burada eğer bir kedi tüyü varsa bu muhtemelen jaguar demektir.
Kendi ifadelerinizle haz ve tatmini tanımlamakla ilgili.
Bu yıldızlar hakkında bir kitaptır.
Bu durumda, kuledeki bekçi yerine
Sadece o yöne gitmenin en iyi yolunu bulmaya çalışıyoruz.
O, ahlaki bir gri alandır.
İtalya için bu bir tokattır.
İnsanlar bana saygı ile davranır.
Tom'a neden böyle davranıyorsun?
Tom, Mary'nin köpeğine davranma tarzını sevmiyor.
Bu, kadınların da erkekler kadar orgazm olduğundan emin olmakla alakalı değil.
Bu, ABD ve Rusya arasındaki soğuk Bering Denizi derinlerinde
Bu, diş macunu değil, yüz temizleme köpüğü!
Bu, bilgisayar mantığı üzerine bir kitap.
Ama aslında sadece kazıyoruz, ellerinizi kullanırsanız uzun sürmeyecektir.
Benim için her zaman üç şey vardır. Ailemden güç alırım.
Bu sadece kadınların daha çok, daha iyi cinsellik yaşamasıyla alakalı değil.
Oda arkadaşım, filmlere para harcama söz konusu olduğunda, müsriftir; o fiyatı ne olursa olsun, onları piyasaya çıktığı gün alıyor.